Charles Bukowski
Bukowski anlatılmaz.ya da kabul edilemez.cünkü yazdıklarını sadece potansiyel bukowskiler okur ve hisseder.eger siz de de bi parca hank’lık yoksa onu cok boş ya da cok iğrenc bulursunuz.
*.ayyaş, serseri, hergele, kanunsuz, alkolik, ahlaksız pis moruk… ama ne olursa olsun bilerek ya da bilmeden içimizde biryerlerde yaşayan kötü adamın ta kendisidir bukowski.
belki de kimseye bahsedemediğimiz gerçeklerimizi yüzümüze tokat gibi vurur. popülizm kaygısı yoktur.
yazılarında üstü kapalı olarak “işte ben buyum… işinize gelirse!” demek ister. işimize gelir chinaski.
sen kendine yakışan bir hayatı yaşadın sonra “siktir olup gittin” ama biz; “sinekkaydı traşlı ve kravatlı tipler”, her gün çiğ maskelerimizi takıp metropollerin sokaklarında dolaşmaya devam ediyoruz…
*.”kendimi ibne gibi hissediyordum, bu hicbirsey hissetmemekten daha iyiydi” diyen, his delisi, hatta tumden deli insan.
*.”ben de küçük şeylerden mutlu olabilirim ama bu kadar bokun arasından o küçük şeyleri bulup çıkarmaya üşeniyorum”
*.kötü adamı sevdim hep,kanunsuzu,hergeleyi.
iyi işleri olan sinekkaydı tıraşlı,kıravatlı tiplerden hoşlanmam.
ümitsiz adamları severim,dişleri kırık,usları kırık,yolları kırık adamları.
küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar.adi kadınlardanda hoşlanırım;
çorapları sarkmış,makyajları akmış,sarhoş ve küfürbaz kadınlardan.
serserilerin yanında rahatımdır,çünkü bende serseriyim.
kanun sevmem,ahlak sevmem,din sevmem,kural sevmem.
toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam….
diyen şair,yazar..
*.”siz dünyayı kurtarın , bende nasıl kurtardıgınızı yazayım” demiş kendisi
*.içmek, ertesi sabah tekrar dirilinen ve hergün tekrarlanabilen bir intahar şeklidir der. iyi bi tanımdır.
*.”hayatım boyunca arıların,kelebeklerin ilgi gosterdigi bir cicek olmak istedim ama hep sineklerin kondugu bok oldum” ic dokusuyle sevdigim yazar.
*.”hayata bir daha gelsem kedi olmak isterdim,butun gun yer,icer,kıcımı yalayıp uyurdum”,diyecek kadar kendini bilen insan
*.“insanlarin yaninda mutlu degilim, yeterince icersem kayboluyorlar ”
*.”…
ve aşk iki kez geldiğinde
ve iki kez yalan söylediğinde,
bir daha asla sevmemeye karar verdik
böylesi adilaneydi
bize ve aşkın kendisine
…”
Charles Bukowski Anlatılmaz Yaşanır