İNSAN DÜŞÜNEN VARLIKTIR.
25 Kasım 2010 Perşembe
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü
Kadını kutsal kıldığı düşünülen doğurganlık yetisi, toplumda kadını aciz düşürmekte, namus olarak adlandırılan uydurulurmuş bir safsatanın içinde ezmektedir.Bir kadının aybaşı olması vücudunun sağlıklı işlemesinin göstergesiyken, ayıplanan saklanan bir durum haline getirilmektedir.
Cinsellikten ibaret olan, üstüne bind...irilen bu sorumlulukları taşımaktan yorgun düşen kadın, bu olağandışı yetisinin kurbanı olmakta, çizilen ''sınırları'' aşarsa toplumdan dışlanmakta,örf ve adet kuralları gereği, gerekirse öldürülmektedir.
Aklı çalışmayan insanın bedeni çalışır. Şiddet, cahillik göstergesinin en üst... sınırıdır ve insanlık suçudur!
23 Kasım 2010 Salı
EN İYİ DOSTUNDAN SAKIN SEN SENİ!
Bir öğüdüm vardır sana söyleyem
En iyi dostundan sakın sen seni
Öğüdüm dinlersen manası budur
En iyi dostundan sakın sen seni
...
Gelir senin ile güler de oynar
Ardınca önünce ayıbın söyler
Bir vakit gelince önüne çıkar
En iyi dostundan sakın sen seni
Senin ile hüsnün bahçesin gezer
Gönül aşk elinden satırlar yazar
Ardınca önünce kuyular kazar
En iyi dostundan sakın sen seni
Gelir senden önce yükseğe çıkar
Gözlerinden kanlı yaşını döker
Ayağın kayınca urganın çeker
En iyi dostundan sakın sen seni
Pir Sultan Abdal'ım böyle söyledi
İndi aşkın deryasını boyladı
Bunu işlemeyen kula söyledi
En iyi dostundan sakın sen seni
PİR SULTAN ABDAL
Vazgeçtim bu dünyadan
Vazgeçtim bu dünyadan Tek ölüm paklar beni Değmez bu yangın yeri Avuç açmaya değmez Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz Değil mi ki ayaklar altında insan onuru O kız ,oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış Ezilmiş, ...hor görülmüş el emeği, göznuru Ödlekler geçmiş başa derken mertlik bozulmuş Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın Değil mi ki kötüler kadı olmuş yemene Vazgeçtim bu dünyadan Dünyamdan geçtim ama Seni yalnız komak var ya o koyuyor adama!...
William Shakespeare Türkçesi: Can Yücel
MARİFET
Marifet hiç ezilmemek bu dünyada
Ama biçimine getirip ezerlerse
Güzel kokmak
Keki...k misali
Lavanta çiçeği misali
Fesleğen misali
Itır misali
İsâ misali
Yunus misali
Tonguç misali
Nâzım misali
Bedri Rahmi EYÜBOĞLU
Bekleme!
Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının ne anlaşılmasını. Daireyi tamamla. Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, ...tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol!
....Yoksul olan asıl sensin- zamanı kontrol edemiyorsun, istediğini yapamıyorsun, senin koymadığın ve anlamadığın kurallara uymaya zorlanıyorsun..
…Eğer bir hikayeyi anlatıyorsan o zaman ondan kurtulamamışsın demektir
Zahir / Paulo coelho
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ / SİYAH GÖLGELER
Nerelere gitsem bırakmaz beni Peşimde dolanır siyah gölgeler Ne zaman ufkumda gördüysem seni Araya girdiler siyah gölgeler ...
Nerede saklandıysam beni buldular Varımı yogumu benden aldılar Hiç suçum yok iken yargıladılar Zincire vurdular siyah gölgeler ...
Kitled...iler bütün kapılarımı Kırdılar çiçekli saksılarımı Boşa akıttılar göz yaşlarımı Terk etmiyor beni siyah gölgeler
Nerede saklandıysam beni buldular Varımı yogumu benden aldılar Hiç suçum yok iken yargıladılar Zincire vurdular siyah gölgeler ...
Kitled...iler bütün kapılarımı Kırdılar çiçekli saksılarımı Boşa akıttılar göz yaşlarımı Terk etmiyor beni siyah gölgeler
22 Kasım 2010 Pazartesi
O'nun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; Hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa -kabul edersin ki; İnsa...nlar hata yap...arlar- onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir -kalbini. yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye
kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme.
Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil...
17 Kasım 2010 Çarşamba
FARE YÜREĞİ !!
Fotoğraftaki insanların yüzlerine tıklayarak onları etiketleyebilirsin. Help your friends tag photos. |
15 Kasım 2010 Pazartesi
YURDUM İNSANI
Fotoğraftaki insanların yüzlerine tıklayarak onları etiketleyebilirsin. Help your friends tag photos. |
Fotoğraftaki insanların yüzlerine tıklayarak onları etiketleyebilirsin. Help your friends tag photos. |
Hangi mevsimde hangi balık yenir?
Trabzon- Balık türleri ve pişirme şekilleri konusunda 3 kitap yazan Fevzi Çimşit (Fevzi Hoca), her mevsim ve ayın kendine göre karakteristik özellikleri olduğunu, bunun balık kalitesini, lezzetini ve miktarını etkilediğini söyledi.
Ekim ayında, yaz mevsimini Karadeniz'de geçiren balıkların Marmara'ya göçe başladığını ifade eden Çimşit, ''Bu nedenle balık bol miktarda çıkar. Palamut ve lüferin yağlanıp lezzetlendiği dönemdir. Ayrıca çinekop, eşkina, levrek, mezgit, barbunya, istavrit, zargana balıkları da bol miktarda çıkar'' dedi. İçinde bulunduğumuz
Kasım ayında ise ''sofraların gülü, balıkların şahı, gönüllerin sultanı, güler yüzlü'' hamsinin sahneye çıktığını dile getiren Çimşit, ''Ayrıca lüfer, eşkina, çinekop, palamut, torik, zargana, levrek, mezgit ve istavrit bol miktarda çıkar ve çok lezzetli durumdadır'' diye konuştu.
Sakallanan hamsi Şubat'ta gider
Aralık ayında da hamsi, palamut, lüfer, çinekop, kalkan, barbunya, mezgit ve istavritin bol ve lezzetli olduğunu vurgulayan Çimşit, şöyle devam etti: ''
Aralık ayında da hamsi, palamut, lüfer, çinekop, kalkan, barbunya, mezgit ve istavritin bol ve lezzetli olduğunu vurgulayan Çimşit, şöyle devam etti: ''
Ocak ayında hamsi tam yağlı durumdadır. Mezgit, çinekop, palamut, tirsi, zargana ve istavrit hem lezzetini korur hem de bol miktarda tutulur.
Şubat ayında ise hamsi yağını ve lezzetini kaybedip sakal bırakmaya başlayınca bizim de ona olan ilgimiz azalmaya başlar. Bunu hisseden hamsi tekrar Azak Denizi'ne yol almaya başlar. Bunun yerini kalkan balığı doldurur. Ayrıca istavrit, zargana, mezgit yine sofralarımızı süslemeye devam eder.''
mart ayında tirsi, kalkan ve kefalin lezzetli olduğunu dile getirerek, ''Bu ayda barbunya bol miktarda çıkar ve çok lezzetlidir. Mezgit, zargana, istavrit yine sofraları süsler'' dedi. Kalkan ve barbunyanın en bol ve en lezzetli ayının
Nisan ayı''Eskina, karagöz, mezgit, istavrit yine bol çıkar. Eşkinanın en az kalkan kadar lezzetli olduğu dönemdir'' diye konuştu.
'Haziran'da balık azalmaya başlar'
Fevzi Çimşit, diğer aylara özgü balıkları ise şöyle sıraladı: ''Mayısta kalkan, barbunya, iskorpit bol miktarda çıkar. İskorpit görüntü olarak çirkin, sevimsiz, ayıklanması da zahmetli olmasına karşın buna değer. Çünkü eti beyaz ve lezzetlidir. Özellikle çorbası ve buğulaması çok güzel olur. Mezgit ve istavrit yine bizimledir.
Fevzi Çimşit, diğer aylara özgü balıkları ise şöyle sıraladı: ''Mayısta kalkan, barbunya, iskorpit bol miktarda çıkar. İskorpit görüntü olarak çirkin, sevimsiz, ayıklanması da zahmetli olmasına karşın buna değer. Çünkü eti beyaz ve lezzetlidir. Özellikle çorbası ve buğulaması çok güzel olur. Mezgit ve istavrit yine bizimledir.
Haziran, balığın azalmaya başladığı aydır. Mezgit, levrek, az da olsa barbunya çıkar. Ancak bu ayda en güzel balık karagözdür. Karagöz haziran ayında yağlanıp lezzetlenmiştir.
Temmuz ise balığın en kıt olduğu aydır. Levrek ve çipurayla bu açık kapatılmaya çalışılır. Mezgit, istavrit azalmakla birlikte yine sofralarımızı süsler.
Ağustosta çingine palamudu sezonu açar. İskorpit, izmarit, zargana, mezgit ve istavrit, balık sevenlerledir.
Eylülde de palamut, yağmur suyunu yedikçe irileşmeye başlar. Tam yağlanmadığından ızgarası tercih edilmez. Genelde tava ve ekşilisi tercih edilir. Lüfer tezgahlarda yavaş yavaş görünür. Tirsi, izmarit, mezgit, barbunya, istavrit, zargana bol miktarda çıkar.''
14 Kasım 2010
13 Kasım 2010 Cumartesi
Dilenci
Sen, hergün köşe başlarında
Yırtık urbanla kirli ellerinle
Avuç açan, sefil insan.
İnan yok farkımız birbirimizden.
...Sen belki tüm yaşamınca dilenecek;
Beklediğin beş kuruşu biri vermezse,
Ötekinden isteyeceksin.
Ama ben, tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim,
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldıki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
Victor Hugo Dünyada en çok istediğim ve bana yaşamı gerçekten sevdiren iki şey var; aşk ve özgürlük. Aşk uğruna ...gerekirse, yaşamımdan vazgeçerim. Özgürlük uğruna ise aşkımı da feda ederim
Victor Hugo
10 Kasım 2010 Çarşamba
BEN
NE GÜZELLER GÖRDÜM
RAKIYA KONAN BUZ GİBİ
GÜZEL DEDİGİN
KOKMALI ANASON GİBİ
...HEM KOKMALI
HEM BAŞ DÖNDÜRMELİ
PEYNİR GİBİ OLMALI
DAMAGINDA KALMALI TADI
İKİ DAKİKADA ÇIKMAMALI
MUSİKİ GİBİ OLMALI
YAVAŞ YAVAŞ DERİNLERE İŞLEMELİ
GÜZEL DEDİGİN BALIK GİBİ OLMALI
MAHMURLUGU İLE GÜZEL BAKMALI
VE SON OLARAK
GÜZEL DEDİGİN GÜZEL OLMALI İŞTE
ÇİLİNGİR SOFRASI GİBİ
VE DE BENİM OLMALI SULTAN-I DEVRANIM GİBİ
Kudret Kobal
DOSTUM, GÜNEŞE BAK, TOPRAĞA BAK, SUYA BAK, BULUTA BAK; FAKAT, ARKANA BAKMA..
KİMİ...N GELDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL, KİMİN GELMEDİĞİ DE..
UNUTMA, YOLCU DEĞİŞİR, YOL DEĞİŞİR, AMA MENZİL DEĞİŞMEZ.
YOLCUYA BAKIP, YOLUNU TANIMA.YOLA BAK, YOLCUYU TANI, YOLCU HAKKINDAKİ KIYMET HÜKMÜNÜ ONA GÖRE VER.
VAHİM OLAN, YOLUN YOLCUSUZ OLMASI DEĞİL;ASIL VAHİM OLAN YOLCUNUN YOLSUZ OLMASIDIR;YOLSUZ, HEDEFSİZ, AMAÇSIZ, ŞAŞKIN, HERCAİ VE SEYYAL...
DOĞRU YOL: İNSANLARIN ÇOĞUNUN GİTTİĞİ YOL DEĞİLDİR, DÜŞÜNEN ÖZ AKIL SAHİPLERİNİN YOLUDUR.
YOLDA VERECEĞİN HER MOLAYI ÖZ ELEŞTİRİ DURAĞINDA VERMELİSİN.
UNUTMA, TÖVBE ÖZELEŞTİRİDİR.
HER MOLADA YOLDA OLUP OLMADIĞINI, YÜRÜMEN GEREKEN MENZİL İSTİKAMETİNDE YÜRÜYÜP YÜRÜMEDİĞİNİ KONTROL ETMEN, PİŞMAN OLMAMAN İÇİN ELZEMDİR.
YÖN TAYİNİ SIK SIK GEREKLİ OLABİLİR. HARİTAYI SAKLAYABİLECEĞİN EN GÜVENİLİR YERİN YÜREĞİNDİR.
YOLDA VERECEĞİN HER MOLAYI ÖZ ELEŞTİRİ DURAĞINDA VERMELİSİN.
UNUTMA, TÖVBE ÖZELEŞTİRİDİR.
HER MOLADA YOLDA OLUP OLMADIĞINI, YÜRÜMEN GEREKEN MENZİL İSTİKAMETİNDE YÜRÜYÜP YÜRÜMEDİĞİNİ KONTROL ETMEN, PİŞMAN OLMAMAN İÇİN ELZEMDİR.
YÖN TAYİNİ SIK SIK GEREKLİ OLABİLİR. HARİTAYI SAKLAYABİLECEĞİN EN GÜVENİLİR YERİN YÜREĞİNDİR.
6 Kasım 2010 Cumartesi
bilmek ...
İHTİYAR BALIKÇI ...
Hatırlayalım, ( İhtiyar Balıkçı (Ernest Hemingway) 'den
İhtiyar balıkçı, Karayipler'de 85 gün olta ......salladıktan ve eve eli boş döndükten sonra bir gün iyice açılıp "büyük balık“ı yakalar.
Lâkin kıyıya dönerken, yedeğine aldığı, teknesinden yarım metre daha büyük olan bu “kılıç”, yol boyu kan kokusuna gelen canavar köpekbalıklarınca didik didik edilir. Bu korkunç mücadeleden elinde kala kala dev balığın iskeleti kalmıştır.
Kan revan içinde, uykusuz ve bitkin sahile yanaşırken, "Beni adamakıllı yendiler... Hem de ne yeniş"diye geçirir içinden. Sonra silkinir ve yüksek sesle şunu söyler: "Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar..."
Hayat yolculuğumuz da öyle değil midir? Kimi için güzel bir kadındır "büyük balık", kimi için zengin bir damat... İyi bir hayat... Hayırlı evlat... Ya da müstakil ev, son model araba, sınırsız servet...
Kimi, "büyük balık“ı hiç göremeden ölür. Kimi, bir kez tuttu mu, bir daha açılmaz hiç... Onunla gömülür.
Kimi ise; yaşam denilen, şakaya gelmez deryanın dalgalarında yalpalana yalpalana arar büyük balığı bir ömür boyu...
Açıldıkça bulma şansıyla birlikte artar, yitirme ihtimali... Zor bulanlar, çabuk yitirir bazen... Acımasızca yağmalanır ve sonuçta elde bir kılçıkla kalakalırlar.
Yenilgi değildir onlarınki aslında... Olsa olsa biraz fazla açılmışlardır. Ama insanlık, kısmen de, onların fazla açılması sayesinde ilerler.
Bu Ünlü romanın esin kaynağı olan balıkçı Gregorio Fuentes 104 yaşında ölmüştü.
"Ensesinde derin kırışıklıklar olan sıska adam", Dünyaya veda etmeden önce, Ankara'da hafızama son bir ağ atıp geçmişti.
Bir şişe rom karşılığı çektirdiği son fotoğraflarına bakarken, "Keşke bu fırtınalı yolculuğun sonunda hepimiz ayni şeyi yüksek sesle söyleyebilsek" dedim kendi kendime:
"Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar...“
Can Dündar
İhtiyar balıkçı, Karayipler'de 85 gün olta ......salladıktan ve eve eli boş döndükten sonra bir gün iyice açılıp "büyük balık“ı yakalar.
Lâkin kıyıya dönerken, yedeğine aldığı, teknesinden yarım metre daha büyük olan bu “kılıç”, yol boyu kan kokusuna gelen canavar köpekbalıklarınca didik didik edilir. Bu korkunç mücadeleden elinde kala kala dev balığın iskeleti kalmıştır.
Kan revan içinde, uykusuz ve bitkin sahile yanaşırken, "Beni adamakıllı yendiler... Hem de ne yeniş"diye geçirir içinden. Sonra silkinir ve yüksek sesle şunu söyler: "Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar..."
Hayat yolculuğumuz da öyle değil midir? Kimi için güzel bir kadındır "büyük balık", kimi için zengin bir damat... İyi bir hayat... Hayırlı evlat... Ya da müstakil ev, son model araba, sınırsız servet...
Kimi, "büyük balık“ı hiç göremeden ölür. Kimi, bir kez tuttu mu, bir daha açılmaz hiç... Onunla gömülür.
Kimi ise; yaşam denilen, şakaya gelmez deryanın dalgalarında yalpalana yalpalana arar büyük balığı bir ömür boyu...
Açıldıkça bulma şansıyla birlikte artar, yitirme ihtimali... Zor bulanlar, çabuk yitirir bazen... Acımasızca yağmalanır ve sonuçta elde bir kılçıkla kalakalırlar.
Yenilgi değildir onlarınki aslında... Olsa olsa biraz fazla açılmışlardır. Ama insanlık, kısmen de, onların fazla açılması sayesinde ilerler.
Bu Ünlü romanın esin kaynağı olan balıkçı Gregorio Fuentes 104 yaşında ölmüştü.
"Ensesinde derin kırışıklıklar olan sıska adam", Dünyaya veda etmeden önce, Ankara'da hafızama son bir ağ atıp geçmişti.
Bir şişe rom karşılığı çektirdiği son fotoğraflarına bakarken, "Keşke bu fırtınalı yolculuğun sonunda hepimiz ayni şeyi yüksek sesle söyleyebilsek" dedim kendi kendime:
"Yenilmedim aslında, belki biraz fazla açıldım, o kadar...“
Can Dündar
ERKEKLERDE AĞLAR...
Bir erkeği normalde de ağlatması zordur.
Bir erkek duygularını göstermez belli etmez onları.
Kendi içine atar orada sindirir bitirir.Kendi duygularının kendi paratoneridir bir nevi.
Ama bir erkek ağladığında asla sahte olmaz gözyaşları.
...Bir erkek ağladığında yürekten ağlar.
...Acısını ta derinlerde yaşıyordur artık içine atamayacağı kadar yoğun hissediyor demektir.
Pişmandır demektir.
Suçluluk duygusu üzüntü kaybetmişlik hepsi bir aradadır.
Çünkü bir erkek sadece;gerçekten değer verdiği hayatından büyük bir parçası koparsa ağlar
Erkekler; çocuktan farksızdır…Ve çocuklar..
En sevdikleri şey elinden alınınca ağlar..
Hıçkıra hıçkıra ağlar..................!
Mesele Hazır Olmak......
KUYUMCU ...
Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisininseviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç...para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.
Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar.
İlk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar .
Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir; sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der.
İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur.
Üçüncü defa bir semerciye gider: Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu der "benim semerlere iyi süs olur. Bundan "kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm."
En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar.
"Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun?" diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder.
"Buna kaç lira istiyorsun?" Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?" "Ne istiyorsan veririm."
Öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar:
"Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim."
Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker.
Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..
Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından
geçen macerasını anlatır.
Bilge sorar: "Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin?"
Öğrenci: "Çok şaşkınım efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum,
kafam karmakarışık" diye cevap verir.
Bilge hoca çok kısa cevap verir: "Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar ve o değerini bilenin yanında kıymetlidir."
Her insanın hayatında varlığını ve değerini bilen, hisseden, fark eden kuyumcular mutlaka vardır.
Mesele kuyumcuyu bulmaktadır...
İşte, aşkta, arkadaşlıkta, yaşamın her anında gerçek kuyumcuyu bulmanız dileğiyle....
SADECE VAZGEÇMEYİ BİLDİM
SADECE VAZGEÇMEYİ BİLDİM
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
...Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
...Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar
Attığın kazıkları saklıyorum sevgilim // Ki; gün gelip bana döndüğünde seni oturtacak yerim olsun !!
***
***
5 duyu organın var ama hala beni kıçından anlıyorsun..
***
bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin.
***
Git gidebildiğin yere kadar ..
bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin.
Ama şunu unutma!.
rıhtımda kalanı değil çekip gideni vurur fırtına
K.İskender
Temel'in Vatan Sevgisi
Karın mı, Devletin mi?
Birgün büyük bir oluşum her milletten ajan seçmek üzere daha önceden belirlenmiş kişileri görüşmeye çağırmış..
Önce Amerikan'ı odaya almışlar ve sormuşlar, "Karın mı, devletin mi??"
"Devletim" demiş
Amerikan hiç düşünmeden.."İyi" demişler.. "O zaman al şu silahı ve yan odadaki karını öldür"Amerikan silahı almış..
Sonra birden durmuş ve "Yapamayacağım" demiş..
Fransız'ı almışlar odaya, "Karın mı, devletin mi??"
"Devletim" demiş.."İyi" demişler..
"Al şu silahı.. Karın yan odada.. Git ve onu öldür.."
Fransız silahı almış, kapıya gitmiş..
Sonra birden durmuş "Yapamayacağım" demiş..
Temel'i çağırmışlar.. "Karın mı, devletin mi?"
Temel hemen yanıtlamış, "Devletim""
Al şu silahı, yan odadaki karını vur"Temel silahı almış, yan odaya geçmiş..
Odadan önce bir silah sesi ardından da kırılan camın sesi gelmiş..
Temel odadan çıkınca sormuşlar "Ne oldu?"
Temel yanıtlamış, "Verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı..
Ben de karıyı camdan attım.."
Birgün büyük bir oluşum her milletten ajan seçmek üzere daha önceden belirlenmiş kişileri görüşmeye çağırmış..
Önce Amerikan'ı odaya almışlar ve sormuşlar, "Karın mı, devletin mi??"
"Devletim" demiş
Amerikan hiç düşünmeden.."İyi" demişler.. "O zaman al şu silahı ve yan odadaki karını öldür"Amerikan silahı almış..
Sonra birden durmuş ve "Yapamayacağım" demiş..
Fransız'ı almışlar odaya, "Karın mı, devletin mi??"
"Devletim" demiş.."İyi" demişler..
"Al şu silahı.. Karın yan odada.. Git ve onu öldür.."
Fransız silahı almış, kapıya gitmiş..
Sonra birden durmuş "Yapamayacağım" demiş..
Temel'i çağırmışlar.. "Karın mı, devletin mi?"
Temel hemen yanıtlamış, "Devletim""
Al şu silahı, yan odadaki karını vur"Temel silahı almış, yan odaya geçmiş..
Odadan önce bir silah sesi ardından da kırılan camın sesi gelmiş..
Temel odadan çıkınca sormuşlar "Ne oldu?"
Temel yanıtlamış, "Verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı..
Ben de karıyı camdan attım.."
3 Kasım 2010 Çarşamba
GİTMEK...
GİTMELERİ SEVMEZDİM, HALA DA SEVMİYORUM...
ŞİMDİ GİTMEK ZORUNDA KALAN BU, BEN MİYİM?
GALİBA...
BECEREMİYORUM AMA. YARIM YAMALAK VE SAÇMA SAPAN BİR BÖLÜNMÜŞLÜK BENİM BECERBİLDİĞİM KADARI. AMA GÖRDÜĞÜM HİÇBİR GİDİŞ BÖYLE DEĞİLDİ. HEPSİ CEVAPSIZ SORULAR BIRAKTILAR, ARKALARINA BİLE BAKMADILAR ÜSTELİK VE HİÇBİR ŞEY DE SÖYLEMEDİLER; SADECE GİTTİLER. GİTMEK BUYDU!!!
ŞİMDİ GİTMEK ZORUNDA KALAN BU, BEN MİYİM?
GALİBA...
BECEREMİYORUM AMA. YARIM YAMALAK VE SAÇMA SAPAN BİR BÖLÜNMÜŞLÜK BENİM BECERBİLDİĞİM KADARI. AMA GÖRDÜĞÜM HİÇBİR GİDİŞ BÖYLE DEĞİLDİ. HEPSİ CEVAPSIZ SORULAR BIRAKTILAR, ARKALARINA BİLE BAKMADILAR ÜSTELİK VE HİÇBİR ŞEY DE SÖYLEMEDİLER; SADECE GİTTİLER. GİTMEK BUYDU!!!
BANA GÖSTERDİKLERİ HEP BUYDU!!!
BENSE ACEMİCE SORULARI NASIL CEVAPLAYACAĞIMI, BU ŞEHRİN VE SAHİP OLDUKLARIMIN NE KADARINI TAŞIYABİLECEĞİMİ DÜŞÜNEREK, "ACABA CEBİME KAÇ YÜREK SIĞDIRABİLİRİM?" ENDİŞEYLE GİTMEYE ÇALIŞIYORUM. ÇALIŞIP ÇABALADIKÇA DAHA BİR KALIYORUM. HİÇBİR ŞEKİLDE TAŞIYABİLDİĞİM KADARI YETMİYOR. TAŞIYABİLECEKLERİMİ DE GÖTÜRMEM YASAK ÜSTELİK. GÜMRÜKTEN GEÇMEYECEK KADAR BULUNDUKLARI YERE AİTLER.
AMA KALAMAM DA...
HER GİDİŞ, SAHİP OLDUĞUNU BIRAKMAK DEMEKSE EĞER, HİÇBİR GİDENE AİT OLMAMIŞIM DEMEK Kİ. HİÇBİRİNİN BANA AİT OLMADIĞINI DÜŞÜNÜRDÜM OYSA. NE KADAR YANILMIŞIM. ŞİMDİ SAHİP OLDUKLARIMI GÖTÜRMEMENİN ÇARESİZLİĞİ İÇİNDE KALINCA DAHA İYİ ANLADIM BUNU. ONLAR BANA DEĞİL, BEN ONLARA AİT DEĞİLDİM. YOKSA İNSAN SORGUSUZ SUALSİZ, HİÇ DÜŞÜNMEDEN, KONUŞMADAN BIRAKIP ÖYLECE GİDEMİYOR KENDİSİNE AİT OLANLARI.
BENSE ACEMİCE SORULARI NASIL CEVAPLAYACAĞIMI, BU ŞEHRİN VE SAHİP OLDUKLARIMIN NE KADARINI TAŞIYABİLECEĞİMİ DÜŞÜNEREK, "ACABA CEBİME KAÇ YÜREK SIĞDIRABİLİRİM?" ENDİŞEYLE GİTMEYE ÇALIŞIYORUM. ÇALIŞIP ÇABALADIKÇA DAHA BİR KALIYORUM. HİÇBİR ŞEKİLDE TAŞIYABİLDİĞİM KADARI YETMİYOR. TAŞIYABİLECEKLERİMİ DE GÖTÜRMEM YASAK ÜSTELİK. GÜMRÜKTEN GEÇMEYECEK KADAR BULUNDUKLARI YERE AİTLER.
AMA KALAMAM DA...
HER GİDİŞ, SAHİP OLDUĞUNU BIRAKMAK DEMEKSE EĞER, HİÇBİR GİDENE AİT OLMAMIŞIM DEMEK Kİ. HİÇBİRİNİN BANA AİT OLMADIĞINI DÜŞÜNÜRDÜM OYSA. NE KADAR YANILMIŞIM. ŞİMDİ SAHİP OLDUKLARIMI GÖTÜRMEMENİN ÇARESİZLİĞİ İÇİNDE KALINCA DAHA İYİ ANLADIM BUNU. ONLAR BANA DEĞİL, BEN ONLARA AİT DEĞİLDİM. YOKSA İNSAN SORGUSUZ SUALSİZ, HİÇ DÜŞÜNMEDEN, KONUŞMADAN BIRAKIP ÖYLECE GİDEMİYOR KENDİSİNE AİT OLANLARI.
OYSAKİ HEPSİ O KADAR KOLAY GİTTİ Kİ...
AMA YAPAMIYORUM, SAHİP OLDUKLARIMI BIRAKAMIYORUM. BENİ BEN YAPANLAR, BANA BENİ ANLATANLAR, AZ OLUP NADİR BULUNANLAR... DİĞER YANDAYSA HAYALİM, BENİ BEN YAPAN BAŞKA VE KOCAMAN BİR ŞEY...
BANA AİT OLANLAR ARASINDA SIKIŞIP KALMAK...
AMA YAPAMIYORUM, SAHİP OLDUKLARIMI BIRAKAMIYORUM. BENİ BEN YAPANLAR, BANA BENİ ANLATANLAR, AZ OLUP NADİR BULUNANLAR... DİĞER YANDAYSA HAYALİM, BENİ BEN YAPAN BAŞKA VE KOCAMAN BİR ŞEY...
BANA AİT OLANLAR ARASINDA SIKIŞIP KALMAK...
BENİ BEN YAPANLARA BÖLÜNME ÇABASI...
ARDINDAN GELEN KORKU...
CEVAPSIZ ONLARCA SORU...
HEPSİ BENİM SORUMLULUĞUM, BENİM İÇİM, BENİM DIŞIM, BENİM ÖNCEM, BENİM SONRAM...
HEPSİ BENİM SORUMLULUĞUM, BENİM İÇİM, BENİM DIŞIM, BENİM ÖNCEM, BENİM SONRAM...
SEÇİMLERİM, SEÇMİŞ OLDUKLARIMI KOPARIYOR BENDEN AMA BU BİR ÇELİŞKİ DEĞİL...
BİRBİRİNE ZIT DÜŞENLERİ DEĞİL BİRBİRİNE UZAK KALANLARI SEÇTİM SADECE. GİTMEM BU YÜZDEN...
HAYALLERİNİ SEÇMESİNDEN ÖTÜRÜ, ÖBÜR TARAFI KAYBETME RİSKİ FAZLA BİR YÜK DEĞİL Mİ? BU YÜZDEN ANLAŞILMAM GEREKMEZ Mİ AMA?
ANLAŞILMIYORUM YA DA ANLAMIYORUM. VE BU DURUMA ALIŞAMIYORUM.HAYIR BUNCA KORKUM BİR YERDEN BİR YERE GİTMEKTEN BAŞKA, DAHA DERİN BİR ŞEY...
BİRİLERİNDEN BİR ŞEYLERDEN GİTMEKTEN KORKUYORUM ASIL.SANKİ GİTTİKTEN SONRA KOCAMAN BİR YIKIM OLACAK. HER ŞEY HER YERE DAĞILACAK. GERİ DÖNDÜĞÜMDE BİR ENKAZ KALACAK BANA VE BEN ASLA PARÇALARI TEKRAR BİR ARAYA GETİREMEYECEĞİM. ONLARCA, BELKİ BİNLERCA PARÇAYA BÖLÜNEREK TOPARLAMAYA ÇALIŞACAĞIM ÖNCE, SONRA YORULUP KENDİMDEN VAZGEÇECEĞİM GİBİ GELİYOR. BENİ KENDİ İÇİMDE BEN YAPAN HİÇBİR ŞEY YOK MU? ,
ANLAŞILMIYORUM YA DA ANLAMIYORUM. VE BU DURUMA ALIŞAMIYORUM.HAYIR BUNCA KORKUM BİR YERDEN BİR YERE GİTMEKTEN BAŞKA, DAHA DERİN BİR ŞEY...
BİRİLERİNDEN BİR ŞEYLERDEN GİTMEKTEN KORKUYORUM ASIL.SANKİ GİTTİKTEN SONRA KOCAMAN BİR YIKIM OLACAK. HER ŞEY HER YERE DAĞILACAK. GERİ DÖNDÜĞÜMDE BİR ENKAZ KALACAK BANA VE BEN ASLA PARÇALARI TEKRAR BİR ARAYA GETİREMEYECEĞİM. ONLARCA, BELKİ BİNLERCA PARÇAYA BÖLÜNEREK TOPARLAMAYA ÇALIŞACAĞIM ÖNCE, SONRA YORULUP KENDİMDEN VAZGEÇECEĞİM GİBİ GELİYOR. BENİ KENDİ İÇİMDE BEN YAPAN HİÇBİR ŞEY YOK MU? ,
VAR ELBETTE...
AMA PAYLAŞAMADIKTAN SONRA BİR İŞE YARAR MI?
İNSAN YALNIZKEN, TAMAMEN SOYUTLANMIŞKEN, TÜM LIŞMIŞLIKLARINI KAYBETMİŞKEN NE KADAR KENDİSİNİN FARKINDA KALABİLİR? BİR SÜRE BELKİ...
PEKİ SONRA?
İNSAN KENDİ KENDİNE YABANCILAŞIR. "BU BEN MİYİM?" DİYE SORMAYA BAŞLAR, ÇÜNKÜ KENDİ AKSİNİ GÖREBİLDİĞİ HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEY YOKTUR ARTIK. ETKİLERİ TEPKİ DOĞURMAZ, TEPKİLERİ BİR ETKİDEN ÖTÜRÜ OLMAZ.
KISIR DÖNGÜLER, KISIR BİR DÖNGÜ İÇERİSİNDE SONSUZ BİR ZAMANA HAPSOLUR VE KAYBETTİKLERİNİ DE UNUTTURUR.
EĞER BÖYLE OLURSA BENİ BEN YAPAN NE KALIR Kİ? BENİ BEN YAPANLAR SAYESİNDE KAZANDIKLARIM, KAYBETTİKLERİM, YAŞADIKLARIM, YAŞAMADIKLARIM OLMAZSA KENDİMİ BİR AYNAYA BAKARAK HATIRLAMAKTAN ÖTE NEYİM OLUR?BU BENİ NE KADAR KURTARIR?
NE KADAR KORKUNÇ SORULAR BUNLAR. İNSANI KENDİNDEN, HAYALLERİNDEN SOĞUTABİLECEK KADAR KORKUNÇ...
DURMALI...
BİR DERİN NEFES...
HALA ELİMDE...
KISIR DÖNGÜLER, KISIR BİR DÖNGÜ İÇERİSİNDE SONSUZ BİR ZAMANA HAPSOLUR VE KAYBETTİKLERİNİ DE UNUTTURUR.
EĞER BÖYLE OLURSA BENİ BEN YAPAN NE KALIR Kİ? BENİ BEN YAPANLAR SAYESİNDE KAZANDIKLARIM, KAYBETTİKLERİM, YAŞADIKLARIM, YAŞAMADIKLARIM OLMAZSA KENDİMİ BİR AYNAYA BAKARAK HATIRLAMAKTAN ÖTE NEYİM OLUR?BU BENİ NE KADAR KURTARIR?
NE KADAR KORKUNÇ SORULAR BUNLAR. İNSANI KENDİNDEN, HAYALLERİNDEN SOĞUTABİLECEK KADAR KORKUNÇ...
DURMALI...
BİR DERİN NEFES...
HALA ELİMDE...
BİRÇOK ŞEYE BİRDEN YETİŞEMESEM DE, BENİ ALIP PARÇA PARÇA BÖLEMESEM DE HALA ELİMDE...
RİSK ALMAK YA BİR YERDE BU, O YÜZDEN KORKUSU SARDI BİRAZ DA...
ÇÜNKÜ BİLİYORUM GERÇEK OLAN BİTMİYOR. HER NE OLURSA OLSUN İNSANIN KENDİSİNDE KALIYOR. SONU GELMİYOR. HİÇBİR GERÇEK BİR YALANLA TAKAS EDİYOR KENDİNİ, DÜŞ KIRIKLIĞI YAŞATMIYOR, SEN SEN KALDIĞIN SÜRECE DEĞİŞMİYOR.
GERÇEK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜKLERİM, DÜŞÜNMEKTEN ÖTE ÖYLE OLDUĞUNA İNANDIKLARIM BİR BİR SORGULANACAK ŞİMDİ. BİR GİDİŞ ANINDA BAŞLAYACAK MAHKEMELERİ VE BİR GELİŞ ANINDA BİTECEK. DEĞİŞENLERLE DEĞİŞMEYENLERLE TARTILACAK, AĞIR BASAN TARAFA GÖRE DE ANLAŞILACAK GERÇEKLİĞİ. GERÇEK SANIP DA YALAN OLANLAR ELECEK VE BU BENİ YENİ BİR DEĞİŞİME SOKACAK. ÇÜNKÜ BOŞLUKLAR AÇILACAK, YERİ DOLDURULMASI GEREKEN...
NE ZORDUR DEĞİL Mİ İNSANIN HAYALLERİNİ KURUTMAMA ÇABASI VE ONLARI HEP AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞMASI? AMA DAHA ZORU ONLARA SAHİP OLMAKMIŞ, BUNU ANLADIM. SAHİP OLMAYI BECEREBİLMEK.
OLANLARLA OLMASINI İSTEDİKLERİ ARASINDA SIKIŞMIŞ BİR HAYATI İSTEMEMEK CİDDİ BİR SORUMLULUK OLUVERDİ ŞİMDİ. HEP OLMASI GEREKEN OLDUĞUNA İNANIRKEN GETİRİLERİNİ GÖZDEN KAÇIRMIŞIM.
YİNE DE OLMASINI İSTEDİĞİM BİR HAYATI YAŞAMAYI SEÇTİM. İÇİNDE GERÇEK OLANLARIN ASLA KAYBOLMAYACAĞI BİR HAYATTI BU. O HALDE GERÇEKTEN BANA AİT OLANLAR BİR ŞEKİLDE HEP KALACAKTIR, OLMAYANLARSA YOK OLUP GİDECEKLER. VE BEN SADECE YÜKLERİMDEN KURTULMUŞ OLACAĞIM.
YÜZLEŞMEK ÇOĞU ZAMAN KORKUTUCU OLSA DA HER ZAMAN EN BERRAK HALİYLE BIRAKIYOR BİZİ BİZE...
BU BİR GİDİŞTEN ÖTE, BİR YÜZLEŞME AYNI ZAMANDA...
GİDİYORUM O ZAMAN...
GERÇEK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜKLERİM, DÜŞÜNMEKTEN ÖTE ÖYLE OLDUĞUNA İNANDIKLARIM BİR BİR SORGULANACAK ŞİMDİ. BİR GİDİŞ ANINDA BAŞLAYACAK MAHKEMELERİ VE BİR GELİŞ ANINDA BİTECEK. DEĞİŞENLERLE DEĞİŞMEYENLERLE TARTILACAK, AĞIR BASAN TARAFA GÖRE DE ANLAŞILACAK GERÇEKLİĞİ. GERÇEK SANIP DA YALAN OLANLAR ELECEK VE BU BENİ YENİ BİR DEĞİŞİME SOKACAK. ÇÜNKÜ BOŞLUKLAR AÇILACAK, YERİ DOLDURULMASI GEREKEN...
NE ZORDUR DEĞİL Mİ İNSANIN HAYALLERİNİ KURUTMAMA ÇABASI VE ONLARI HEP AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞMASI? AMA DAHA ZORU ONLARA SAHİP OLMAKMIŞ, BUNU ANLADIM. SAHİP OLMAYI BECEREBİLMEK.
OLANLARLA OLMASINI İSTEDİKLERİ ARASINDA SIKIŞMIŞ BİR HAYATI İSTEMEMEK CİDDİ BİR SORUMLULUK OLUVERDİ ŞİMDİ. HEP OLMASI GEREKEN OLDUĞUNA İNANIRKEN GETİRİLERİNİ GÖZDEN KAÇIRMIŞIM.
YİNE DE OLMASINI İSTEDİĞİM BİR HAYATI YAŞAMAYI SEÇTİM. İÇİNDE GERÇEK OLANLARIN ASLA KAYBOLMAYACAĞI BİR HAYATTI BU. O HALDE GERÇEKTEN BANA AİT OLANLAR BİR ŞEKİLDE HEP KALACAKTIR, OLMAYANLARSA YOK OLUP GİDECEKLER. VE BEN SADECE YÜKLERİMDEN KURTULMUŞ OLACAĞIM.
YÜZLEŞMEK ÇOĞU ZAMAN KORKUTUCU OLSA DA HER ZAMAN EN BERRAK HALİYLE BIRAKIYOR BİZİ BİZE...
BU BİR GİDİŞTEN ÖTE, BİR YÜZLEŞME AYNI ZAMANDA...
GİDİYORUM O ZAMAN...
2 Kasım 2010 Salı
' Onu mu soruyorsun ?..'
Akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış !..Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış ?..Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor, yatağın ayak ucundaki sandalye de elbiseleri temiz ve ütülenmiş. Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş ; Se...vgilim, günaydın kahvaltın mutfakta, ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim ' Seni seviyorum.' Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş, bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor, masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor..Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş..? Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun ?..Evet, dün gece saat 3' ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde, önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı..! Adam, şaşırmış vaziyette !..Anlayamadım, o zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış..? Onu mu soruyorsun baba ?..Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, kıyafetlerini çıkarmaya çalıştığında ; Bayan, beni yalnız bırakın..! Ben evli bir adamım dedin...*
1 Kasım 2010 Pazartesi
Kadın Dediğin
Can Yücel
Kadın Dediğin
Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş. Koyun gibi yatmayacak,kımıl kımıl olacak yatakta. ...Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak. Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini.Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek,hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küfretmeyecek, Kadın dediğin ayıp nedir bilecek. Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek.Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak...
Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürlerle yemeklerle işi olmayacak. şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe. Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri . Yahut pahalı parfümlerin sindiği, boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin. Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
Kadın dediğin güzel olacak ama eli yündenden çok öte birşey.Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek,o hamura kendini katmasını da... Paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak.Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek.Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,başka sevgili edinmeyecek. Sarışın, renkli gözlü uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya... Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak...Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından,dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden,tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan,boş bakanlardan olmayacak. Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Komplekslerini güzelliğiyle örtmeyeçalışmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir.Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa...Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle.Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyide...
Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek.Parayla pulla, kariyerle,kimin ne dediğiyle ,sınırlamayacak. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla... Bileceksin ki evde 'O' kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana...
Öyle bir kadın işte...Nerede oyle kadın yoktur deme... Vardır vardııııııııır!..
Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!!!
Kadın dediğin iyi sevişecek arkadaş. Koyun gibi yatmayacak,kımıl kımıl olacak yatakta. ...Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak. Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini, ruhunu, herşeyini.Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek,hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küfretmeyecek, Kadın dediğin ayıp nedir bilecek. Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek.Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehtidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak...
Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürlerle yemeklerle işi olmayacak. şöyle pastırmalı kurufasülyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe. Temiz olacak herşeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri . Yahut pahalı parfümlerin sindiği, boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin. Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin.
Kadın dediğin güzel olacak ama eli yündenden çok öte birşey.Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek,o hamura kendini katmasını da... Paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak.Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terketmeyecek.Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek ,başka sevgili edinmeyecek. Sarışın, renkli gözlü uzun bacaklı, beyaz tenli, ince bilekli dilber filan fasarya... Kadın dediğin hatun olacak arkadaş, sözüne güvenilir, olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak...Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından,dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden,tehtidkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan,boş bakanlardan olmayacak. Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Komplekslerini güzelliğiyle örtmeyeçalışmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak.
En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir.Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa...Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle.Analığını da bilecek, çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyide...
Kadın kadın olacak be, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek.Parayla pulla, kariyerle,kimin ne dediğiyle ,sınırlamayacak. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla... Bileceksin ki evde 'O' kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana...
Öyle bir kadın işte...Nerede oyle kadın yoktur deme... Vardır vardııııııııır!..
Sende adam olacaksın seçmesini bileceksin!!!
Erkek Dediğin
Erkek Dediğin
Seni Elinin Tersiyle değil Avucunun İçiyle Kavrayacak.
Bileceksin Ki Emin Ellerdeyim,
Baş...kası Tutamaz Elimi Böyle.
Rahat Olacaksın Yanında,
Çok Konuşmayacak, Beynini Didiklemeyecek.
İnce Olacak; Seni Senin Kadar Düşünecek.
Erkek Dediğin, Sen Onu Merak Ettiğinde
Kendisine Hesap Soruluyor Havalarına Girmeyecek.
Senin İnceliğine Karşı Umursamaz Sözler Sarf Etmeyecek.
Erkek Dediğin, Kadının Sinirini Bozmayacak,
Cinlerini Tepesine Çıkarmayacak, Sanki Sen Onun İçin Varmışsın
Her Ne Zaman İstese Emrine Amadeymişsin, O Ne Yaparsa Yapsın
Her İstediğinde Yanında Elinin Altında Olacakmışsın Tiplerine Girmeyecek.
Erkek Dediğin, Sen Ona Sevgini Hissettirdiğinde,
Sen Ona Kayıtsız Şartsız Asıkmışsın Gibi Havalara Girmeyecek.
Erkek Dediğin İlgi Gördüğünde İlgiyle,
Sevgi Gördüğünde Sevgiyle Karşılık Verecek.
Erkek Dediğin, Sen Onun İçin Kendine Baktığında,
Sırf Ona Daha Güzel Görünmek İçin Giyinip Kuşandığında
Hiçbir Şey Olmamış Gibi Davranmayacak.
Erkek Dediğin, Ruhunu Okşamasını Bilecek.
Romantik Olacak Kimi Gün Habersizce Kucağında
Çiçeklerle Çıkıp Gelecek.
Özel Günleri Unutmayı Marifet Sanmayacak.
Erkek Dediğin, Kayıtsız Olmayacak Senin Bütün Zarafetine Karşı.
Gerçekten Seven Bir Kadın Sevgi Ve İlgi Bekler,
Erkeğine Verdiği Aşkın Karşılığında Küçük Bir Tatlı Söz,
Kısa Bir Mesaj, Bir Çağrı Bile Onu Mutlu Edebilir.
Erkek Dediğin Bütün Bunları Cebinden Para Harcıyormuş Gibi
Cimrilikle Yapmayacak.
Erkek Dediğin, Ben Aranmayı, Çok Aramayı Sevmem Demeyecek.
Erkek Dediğin, Her Şey Kendi İstediği Gibi Olsun İstemeyecek.
Sadece Kendi Caninin İstemesine Bağlamayacak Her Şeyi.
Erkek Dediğinin, Hissettiğiyle Yaptığı Şey Arasında Uçurum Olmayacak.
Erkek Dediğin, Cesur Olacak Cesur.
Seni Seviyorum Derken Korkmayacak,
Başka Şeylerin Arkasına Gizlenmeyecek.
Seviyorum Deyip Bir Sonraki Perdede Kaçmayacak,
Özlüyorum Diyorsa Gelecek, Kaybetmek İstemiyorum Diyorsa Kaybetmeyecek.
Erkek Dediğin Aşkına Sahip Çıkacak.
Korkak Olmaz Erkek Dediğin.
Erkek Dediğin İyi Sevişecek. Koyun Gibi Yatmayacak,
Bir An Önce Su İs Bitse Demeyecek.
Aşksız Yatmayacak Yatağa Ve
Sen Bunu Bileceksin.
Bir Baba Şefkatiyle Seni Alnından Öptüğünde Bileceksin Ki
Sevgisi Geçici Ve Zayıf Değildir.
Erkek Dediğin, Ve Sevgiyle Öptüğünde
Dudaklarından Bileceksin Ki Opusun Tek Sebebi Şehvet Değildir.
Erkek Dediğin Aldatmayacak. Aldatmak Basitliktir.
Seviyorum Diyorsa Aldatmaz Erkek Dediğin.
Aldatıyorsa Sevmiyor Demektir.
Erkek Dediğin Yakışıklı Olacak, Çekici Olacak Ama
Bundan Çok Daha Öte Bir Şey...
Erkek Dediğin, Zeki Olacak. Kadının Küçük Yalanlara,
Bahanelere İnanmayacağını, Kendisini Kendi Gibi Tanıdığını Bilecek.
Kadının Zekasını Küçümsemeyecek Kadar Zeki Olacak.
Zeki Olacak, Seni Bir Hamur Gibi Karmasını Bilecek, O Hamura Kendisini Katmasınıda.
Erkek Dediğin, Değerlerini Bir Anlık Hevesler Uğruna Satmayacak.
Namussuzluğunu, Ahlaksızlığını Ancak Ve Ancak Seninle Yataktayken
Kullanacak.
Yan Gözle Hatun Kesmeyecek, Üstüne Sevgili Edinmeyecek.
Erkek Dediğin Önce Sevecek. Kendini Sevmeyen Erkekten
Kimseye Hayır Gelmez.
Bir Bakarsın Ki Yıllar Sonra Bu Adamla
Ne Yatağa Sığıyorsun, Ne Toprağa...
Koluna Girip Gezmesini Bileceksin Gururla Koynuna Alıp Sevişmesini De.
Erkek Dediğin, Babalığını Da Bilecek, Ana-Babaya Hürmet Etmeyi,
Kadir Kıymet Bilmeyi, Vefakarlığı, Fedakarlığı. ..
Erkek Dediğin Seni Koruyacak,Kuşatacak .
O Nerede Olursa Olsun Seni Koruyacağını Bileceksin.
Pısırık Olmayacak Erkek Dediğin.
Erkek Dediğin Erkek Olacak Güzelim.
Seni Sadece Sen Olduğun İçin Sevecek.
Parayla Pulla, Kariyerle, Güçle, Kimin Ne Dediğiyle Hareket Etmeyecek.
Hem Sevgilin, Hem Arkadasın Olacak
Can Yücel
Seni Elinin Tersiyle değil Avucunun İçiyle Kavrayacak.
Bileceksin Ki Emin Ellerdeyim,
Baş...kası Tutamaz Elimi Böyle.
Rahat Olacaksın Yanında,
Çok Konuşmayacak, Beynini Didiklemeyecek.
İnce Olacak; Seni Senin Kadar Düşünecek.
Erkek Dediğin, Sen Onu Merak Ettiğinde
Kendisine Hesap Soruluyor Havalarına Girmeyecek.
Senin İnceliğine Karşı Umursamaz Sözler Sarf Etmeyecek.
Erkek Dediğin, Kadının Sinirini Bozmayacak,
Cinlerini Tepesine Çıkarmayacak, Sanki Sen Onun İçin Varmışsın
Her Ne Zaman İstese Emrine Amadeymişsin, O Ne Yaparsa Yapsın
Her İstediğinde Yanında Elinin Altında Olacakmışsın Tiplerine Girmeyecek.
Erkek Dediğin, Sen Ona Sevgini Hissettirdiğinde,
Sen Ona Kayıtsız Şartsız Asıkmışsın Gibi Havalara Girmeyecek.
Erkek Dediğin İlgi Gördüğünde İlgiyle,
Sevgi Gördüğünde Sevgiyle Karşılık Verecek.
Erkek Dediğin, Sen Onun İçin Kendine Baktığında,
Sırf Ona Daha Güzel Görünmek İçin Giyinip Kuşandığında
Hiçbir Şey Olmamış Gibi Davranmayacak.
Erkek Dediğin, Ruhunu Okşamasını Bilecek.
Romantik Olacak Kimi Gün Habersizce Kucağında
Çiçeklerle Çıkıp Gelecek.
Özel Günleri Unutmayı Marifet Sanmayacak.
Erkek Dediğin, Kayıtsız Olmayacak Senin Bütün Zarafetine Karşı.
Gerçekten Seven Bir Kadın Sevgi Ve İlgi Bekler,
Erkeğine Verdiği Aşkın Karşılığında Küçük Bir Tatlı Söz,
Kısa Bir Mesaj, Bir Çağrı Bile Onu Mutlu Edebilir.
Erkek Dediğin Bütün Bunları Cebinden Para Harcıyormuş Gibi
Cimrilikle Yapmayacak.
Erkek Dediğin, Ben Aranmayı, Çok Aramayı Sevmem Demeyecek.
Erkek Dediğin, Her Şey Kendi İstediği Gibi Olsun İstemeyecek.
Sadece Kendi Caninin İstemesine Bağlamayacak Her Şeyi.
Erkek Dediğinin, Hissettiğiyle Yaptığı Şey Arasında Uçurum Olmayacak.
Erkek Dediğin, Cesur Olacak Cesur.
Seni Seviyorum Derken Korkmayacak,
Başka Şeylerin Arkasına Gizlenmeyecek.
Seviyorum Deyip Bir Sonraki Perdede Kaçmayacak,
Özlüyorum Diyorsa Gelecek, Kaybetmek İstemiyorum Diyorsa Kaybetmeyecek.
Erkek Dediğin Aşkına Sahip Çıkacak.
Korkak Olmaz Erkek Dediğin.
Erkek Dediğin İyi Sevişecek. Koyun Gibi Yatmayacak,
Bir An Önce Su İs Bitse Demeyecek.
Aşksız Yatmayacak Yatağa Ve
Sen Bunu Bileceksin.
Bir Baba Şefkatiyle Seni Alnından Öptüğünde Bileceksin Ki
Sevgisi Geçici Ve Zayıf Değildir.
Erkek Dediğin, Ve Sevgiyle Öptüğünde
Dudaklarından Bileceksin Ki Opusun Tek Sebebi Şehvet Değildir.
Erkek Dediğin Aldatmayacak. Aldatmak Basitliktir.
Seviyorum Diyorsa Aldatmaz Erkek Dediğin.
Aldatıyorsa Sevmiyor Demektir.
Erkek Dediğin Yakışıklı Olacak, Çekici Olacak Ama
Bundan Çok Daha Öte Bir Şey...
Erkek Dediğin, Zeki Olacak. Kadının Küçük Yalanlara,
Bahanelere İnanmayacağını, Kendisini Kendi Gibi Tanıdığını Bilecek.
Kadının Zekasını Küçümsemeyecek Kadar Zeki Olacak.
Zeki Olacak, Seni Bir Hamur Gibi Karmasını Bilecek, O Hamura Kendisini Katmasınıda.
Erkek Dediğin, Değerlerini Bir Anlık Hevesler Uğruna Satmayacak.
Namussuzluğunu, Ahlaksızlığını Ancak Ve Ancak Seninle Yataktayken
Kullanacak.
Yan Gözle Hatun Kesmeyecek, Üstüne Sevgili Edinmeyecek.
Erkek Dediğin Önce Sevecek. Kendini Sevmeyen Erkekten
Kimseye Hayır Gelmez.
Bir Bakarsın Ki Yıllar Sonra Bu Adamla
Ne Yatağa Sığıyorsun, Ne Toprağa...
Koluna Girip Gezmesini Bileceksin Gururla Koynuna Alıp Sevişmesini De.
Erkek Dediğin, Babalığını Da Bilecek, Ana-Babaya Hürmet Etmeyi,
Kadir Kıymet Bilmeyi, Vefakarlığı, Fedakarlığı. ..
Erkek Dediğin Seni Koruyacak,Kuşatacak .
O Nerede Olursa Olsun Seni Koruyacağını Bileceksin.
Pısırık Olmayacak Erkek Dediğin.
Erkek Dediğin Erkek Olacak Güzelim.
Seni Sadece Sen Olduğun İçin Sevecek.
Parayla Pulla, Kariyerle, Güçle, Kimin Ne Dediğiyle Hareket Etmeyecek.
Hem Sevgilin, Hem Arkadasın Olacak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)