Meşhur bir filozofa:
- `Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?` diye sorulduğunda:
- `Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan` demiş.
***
Ünlü aktör Bert Lahr’e yönetmenler:
“Saçların bembeyaz oldu. Artık yaşlandın. Üzgünüz bu rolü sana veremeyiz…” demişler.
Aktör, kendine güvenen bir üslupla cevap vermiş ve rolü almış:“Damın karlı olması evin içinde ateş olmadığı anlamına gelmez…”
***
Bir bilge kisi, çölde öğrencileriyle otururken demiş ki;
- "Gece ile gündüzü nasıl ayırt edersiniz? Tam olarak ne zaman karanlık başlar, ne zaman ortalık aydınlanır?"
Öğrencilerden biri;
- "Uzaktaki sürüye bakarım," demiş, "Koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir."
Başka bir öğrenci söz almış ve "Hocam" demiş, "İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman, anlarım ki sabah başlamıştır."
Bilge kişi, uzun süre susmuş. Öğrenciler meraklanmışlar ve "Siz ne düşünüyorsunuz hocam?" diye sormuşlar.
Bilge kişi şöyle demiş;
- "Yürürken karşıma bir kadın çıktığında, güzel mi çirkin mi, siyah mı beyaz mı diye ayırmadan ona "kızkardeşim" diyebildiğimde ve yine yürürken önüme çıkan erkeği, zengin mi yoksul mu diye bakmadan, milletine, ırkına, dinine aldırmadan, "kardeşim" sayabildiğimde anlarım ki; sabah olmuştur, AYDINLIK başlamıştır..."
- `Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?` diye sorulduğunda:
- `Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan` demiş.
***
Ünlü aktör Bert Lahr’e yönetmenler:
“Saçların bembeyaz oldu. Artık yaşlandın. Üzgünüz bu rolü sana veremeyiz…” demişler.
Aktör, kendine güvenen bir üslupla cevap vermiş ve rolü almış:“Damın karlı olması evin içinde ateş olmadığı anlamına gelmez…”
***
Bir bilge kisi, çölde öğrencileriyle otururken demiş ki;
- "Gece ile gündüzü nasıl ayırt edersiniz? Tam olarak ne zaman karanlık başlar, ne zaman ortalık aydınlanır?"
Öğrencilerden biri;
- "Uzaktaki sürüye bakarım," demiş, "Koyunu keçiden ayıramadığım zaman akşam olmuş demektir."
Başka bir öğrenci söz almış ve "Hocam" demiş, "İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman, anlarım ki sabah başlamıştır."
Bilge kişi, uzun süre susmuş. Öğrenciler meraklanmışlar ve "Siz ne düşünüyorsunuz hocam?" diye sormuşlar.
Bilge kişi şöyle demiş;
- "Yürürken karşıma bir kadın çıktığında, güzel mi çirkin mi, siyah mı beyaz mı diye ayırmadan ona "kızkardeşim" diyebildiğimde ve yine yürürken önüme çıkan erkeği, zengin mi yoksul mu diye bakmadan, milletine, ırkına, dinine aldırmadan, "kardeşim" sayabildiğimde anlarım ki; sabah olmuştur, AYDINLIK başlamıştır..."