İNSAN DÜŞÜNEN VARLIKTIR.

15 Eylül 2021 Çarşamba

Deli kadın ile tribüne oynayan kadın arasında keskin bir fark vardır.

Deli kadın ile tribüne oynayan kadın arasında keskin bir fark vardır.



Deli kadın kendi olandır ve özgündür, ne sonradan yaptırdığı porselen dişleriyle sahte gülüşünü, ne kredi kartıyla 12 taksit alıp zor ödediği güneş gözlüğüyle ergen kız gibi selfie (Özçekim) vermez, ne yediğini, içtiğini, nereye gittiğini, kimle oturduğunu paylaşmaz, görgüsüzlük sayar.
Deli kadın, trip yapmaz, naz çekmez, naz yapmaz, yapanlara da gerekirse jelatini açılmamış küfrü eder, masayı yıkar gider.
Severse sonuna kadar, sevmezse o anda herşeyi yakar geçer..
Parayla, pulla, gösterişle işi olmaz önemlisi güvendir,
Güvendiği ile içer, güvenmediğine bırak içmeyi selam vermez.
Öyle marka seviciliği asla olmaz, pazartesi pazarından alıp etiketini değiştirmez, nereden aldın diyene pazar aldım diyebilecek kadar özgüveni vardır, ayrıca hatta aklından geçmez ne giysem diye düşünmez ne yakışıyorsa kendi hoşuna giderse onu giyer, kimsenin hoşuna gitsem diye giyinmez.. O nedenle yakışan herşey markasıdır deli kadınların...
Araban var mı diye sormaz, neyle gidelim der,
Paran var mı diye sormaz, ben de bu kadar var der,
Seviyor musun diye sormaz, seviyorum der sevgisini bildiği için,
Aç mısın diye sormaz, senin için de simit aldım der
İstiyorum demez, yapalım mı der,
Bir de cinselliğini meta olarak, amaç olarak,, çıkar olarak kullandırmaz.. Eşitlikçidir..
Deli kadın aklıyla, vicdanıyla, zarafeti ve görgüsüyle hareket eder , içinde öldürmediği çocukla temiz kalmayı, önemlisi insan olabilmeyi anlatır.
Özetle;
Erkek gözüyle deli kadını anlattım..
Zaten diğeri tribün maymunlarını yazmaya gerek yok, o kadar çok ki!..
Ozanca