İNSAN DÜŞÜNEN VARLIKTIR.

12 Şubat 2016 Cuma

Tıkalı damarlardan kandaki yağ oranına, enfeksiyonlardan soğuk algınlığına kadar birçok sağlık sorununa iyi geliyor.

DAMAR ile ilgili görsel sonucu




Sadece dört doğal malzemenin karışımından oluşan bir içecek tıkalı damarlardan kandaki yağ oranına, enfeksiyonlardan soğuk algınlığına kadar birçok sağlık sorununa iyi geliyor. Üstelik bulunması hiç de zor olmayan malzemeler: Sarımsak, limon, zencefil ve su.
Bu karışım damar tıkanıklığı tedavisinde kullanılıyor ve bu durumun oluşmasını engelliyor. Ayrıca, kandaki yağ oranının düzenlenmesine, genel olarak yorgunluğa, enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına, bağışıklık siteminin güçlendirilmesine, karaciğerin ve karaciğer enzimlerinin temizlenmesine de yarıyor. Bu doğal ilaç kalpte ve dolaşım sisteminde ciddi hastalıklara neden olan serbest radikalleri engelliyor.
Bu karşımı elde etmek için kullanılması gereken malzemeler şöyle:
  • 4 irice sarımsak başı
  • 4 kabuklu limon
  • Ufakça bir zencefil kökü (3-4 santim)
  • 2 litre temiz içme suyu
Limonları yıkadıktan sonra ufak parçalar halinde kesin. Sarımsakları ayıklayın ve limonla ve zencefil köküyle birlikte blenderdan geçirin.  Bunları metal bir kaba alın, iki litre su ilave edin ve kaynama noktasına gelene dek karıştırarak pişirin. Karışım tam kaynama noktasına gelmeden önce ateşi kapatın ve soğumaya bırakın. Orta delikli bir süzgeçten geçirin ve cam şişelere doldurun. Her gün yemeklerden en az iki saat önce veya aç karnına bir bardak için.
Limon, su ve bu karışımın pişirilmesi sarımsağın kokusunu etkisiz hale getirir. Karışımı içmeden önce, her seferinde dibe çöken limonu ve sarımsağı da içebilmek için şişeyi sallayın.

Kaynakça


< http://www.healthyfoodteam.com/3-ingredients-that-cure-clogged-arteries-fat-in-the-blood->, (erişim tarihi: 25 Nisan 2015)

11 Şubat 2016 Perşembe

EVLİ YA DA EVLENECEK OLANLARA MUTLULUK REÇETESİ

Sevgi evlilik tarafından yok edilmez.  Sevgi nasıl sevileceğini bilmeyen insanlar tarafından yok edilir.

marriage



Almitra sözü aldı ve sordu: — Peki üstad; evlilik nedir?
Cevap söyle geldi:Siz birliktelik için doğmuşsunuz. Ölüm meleğinin beyaz kanatları sizi ayırana kadar ayrılmayacaksınız. Tanrı’nın sessiz tanıklığında bile beraber olacaksınız, ama birlikteliğinizde mesafeler bırakın; bırakın ki, cennetin rüzgarları aranızda dansedebilsin…
Birbirinizi sevin ama, aşk tutsaklığı istemeyin.. bırakın aşk, ruhunuzun kıyılarına vuran dalgalar gibi olsun…
Birbirinizin bardağını doldurun ama aynı bardaktan içmeyin; ekmeğinizden verin birbirinize ama aynı somundan ısırmayın…
Birlikte şarkı söyleyin;lakin birbirinizi yalnız bırakmayı da bilin, sazın telleri de yalnızdır ve armoni içinde aynı melodiyi seslendirir…
Birbirinize kalbinizi verin ama karşılıklı kilitleyip saklamak için değil! sadece hayatın eli o kalbi saklar! birlikte durun, ama yapışmayın, tapınakların sütunları da bitişik değildir! ve unutmayın; meşe ile çınar birbirlerinin gölgesinde büyümezler…
Halil Cibran, Lübnan asıllı ABD’li ressam, şair ve filozof. 

YİTİRMELİ NE VARSA VE BAŞLAMALI YENİDEN…

Hep eksik bir yanımız. Nerede, kiminle ve nasıl olursak olalım bir yanımız hep eksik. Ya kanıyor ya susuyor o yanımız. Bazen bir müzik eksik hayatımızda, bazen bir resim ve çoğu zaman bir renk. Renksizlik hayatın genel rengi olup çıkıverdi. Bizi sıkan aynılık belki de. Olmayan şeyin eksikliğini bilebilir miyiz peki? Daha önce hiç tatmadığımız bir tadın eksikliğini nasıl bileceğiz? Daha önce sevmediğimiz birinin, tanımadıklarımızın eksikliği duyulabilir mi yürekte? Hiç tanımadığımız birinin dokunuşunun eksikliği yaşanabilir mi tende?



giden-kaybeder




Belki saçlarımı kestirmeliyim bugünlerde. Ama tıpkı bir kadınınki gibi olmalı bu karar. Bir kadın gibi radikal ve can acıtıcı. Her tutam için ayrı bir dua düşmeli dilimden, artık anladım. Kadınların her gözyaşı bir dua bu ülkede. Onlar bilmedikleri dillerde bilmedikleri bütün tanrılara dualar ediyorlar. Saçlarımı kestirmeliyim önce. Sonra bir kadının canının acıması gibi, her biten aşktan sonra ben de yollara düşmeliyim yeniden. Dilimde teninin tadıyla.
O yanıtsız soruyu ne de çok soruyorum kendime bu günlerde: “Aşk acıtmalı mı her defasında”. Bunun yanıtı öyle zor ki. Ben terk edemiyorum bunu anladım. Erkeklerin canı da yanıyor mu acaba benim kadar. Bırakıp gidenin? Belki gerçekten kestirmeliyim saçlarımı. Tıpkı bir kadının dünyaya başkaldırması gibi olmalı bu değişiklik. Radikal ve can acıtıcı. Şimdi şu aynanın karşısında bile küçüldüğümü hissediyorum. Depresyona giriyor olabilir miyim? Aksine belki de depresyondan çıktığımdan bu büyük huzursuzluğum.
En sevdiklerimin ölümlerine bile engel olamıyorum. Acizim. Meral Okay, Sezen Aksu ve Uzay Heparı. Üçünden ikisi öldü. Oysa en güzel aşk şarkısını birlikte yazmışlardı. Böyle güzel sözler yazanlar neden ölür ki. Uzay boktan bir motosiklet kazasında ölmüştü. Meral Okay hiç ölmeyecekmiş gibiydi. O da gitti bak. Sezen Aksu da ölecek bir gün. “Masum Değiliz” demek kolay olmasa gerek. Ölüme karşı gelmek gibi bir şey bu masumiyetle hayatın karşısına çıkmak. Hayat ilk önce masum olanları katlediyor oysa. Belki de yola çıkmalıyım işe gitmek yerine. Bilmediğim bir yer güzel olurdu. Yalnızlık sıkıyor mu beni? Çoklu ve renkli yalnızlıklar olsaydı keşke. Neden bu kadar koşuşturduğumu bilsem keşke. Hiçbir dinginliğim kalmadı artık. Sanırım biraz da bundan masum değiliz. Sezen Aksu da ölecek elbet değil mi? Belki o gün kestiririm saçlarımı. Şekil verdiririm, gözyaşlarıma değil saçlarıma çekerim ilgiyi. Aklıma değil bedenime bakar gözler daha fazla. Yok olmanın bir başka hali aslında bu. Bir ölünün ardından ona değil önce kendine acımak kural oldu. Bir kadının bir aşk son bulurken yokluğuyla varlığı arasında gidip gelmesi gibi. Yani aslında yeniden var olmak için bedeninden bir parçayı kesip atması. Aşkın bitmesi böyle bir şey. Benim başıma gelen de bu oldu sanırım.
Eksikliklerimi düşünüyorum. Terk edildim ve eksildim sanki. Yeni şeyler yapmalıyım. Yeni yerler, yeni kitaplar, yeni giyecekler. Örneğin Minima Moralia’yı yeniden okumalıyım. Onu ilk okuduğumda bütün geçmişimin eksik kaldığını hissetmiştim. O ana kadar Minima Moralia’sız bir hayatın acısını çekmemiştim ama onu okuduktan sonra o olmazsa acı çekeceğimi hissettim. Yokluğunda kimin acısını çekiyorsan o en çok sevdiğindir demişlerdi bana. Yalan. Birinin ya da bir şeyin yokluğunda insan sadece kendini hatırlıyor, kendini özlüyor ve kendi eksikliklerine ağlıyor hepsi bu. Seni ağlatan da içini acıtan da kendin oluyorsun özlediğinde. O yüzden her eksiklik aslında kendini ortaya çıkaran bir fazlalıktır hayatta. Eksikliğini hissettiğin her şey kendinle yüzleşmeni sağladığın bir imkândır. Biraz da şuraya sürmeliyim allıktan.
İşe geç kalmak üzereyim. Geç kalmanın kaç türü var acaba? Geç kalmanın bir rengi var mı ki? Oysa keşke her şeye bir renk verebilsek, her şeyin bir rengi olabilseydi. Hâlâ hazırlanamadım. Makyaj yapmakla yapmamak arasında direniyor bedenim. Keşke kadın olsaydı şu aynada karşımda gördüğüm. Ama değil. Renksizlik bu işte. Oysa her cinsin bir rengi olmalıydı. Ve cinssizliğin de bir rengi. Ve özellikle cinssizliğin rengine ihtiyaç vardı belki de. Gözaltı torbalarım için bir şeyler kullanma vakti geldi de geçiyor gibi.
Ben dün gibi bugün de işe gideceğim, yarın da gideceğim. Ve her gidişim geç kalmakla malul olacak biliyorum. Geç kalma korkusu duymadan gittiğim yerlerin sayısı kaçtır acaba? Bir gün geç kalma kaygısını duymadan tadını çıkarabilecek miyim yolculuklarımın? Minima Moralia silinip, unutulup gider mi bir gün. O da ölür mü? Meral Okay’ın öldüğü bir dünya ona kalacak mı ki? Belki de alışverişe çıkmalıyım. İyi gelir. Ya da bütün dünya saçını kestirse keşke bu gece. İşe geç kaldım. Hava kararmak üzere.
Ali Murat İrat











































































9 Şubat 2016 Salı

Limon Sarımsak Kürü Mucizesi ve Yapılışı

Limon Sarımsak Kürü Mucizesi ve Yapılışı



Makalemizde Limon Sarımsak Kürü nasıl yapılır, faydaları nelerdir ve karışım ile ilgili merak edilenlerden bahsedilmektedir…

Limon sarımsak kürü damar tıkanıklıklarında kullanılan oldukça çok kişi tarafından denenmiş ve faydaları görülmüş bir kürdür. Özellikle ileri yaşlarda oluşan damar tıkanıklığının %80 lere kadar giderilmesini sağlayarak mucizevi bir etki göstermektedir. Anjiyo olması kararlaştırılan bir hastanın bu kürü uyguladıktan sonra damarları açılmış ve ilaç tedavisine dönülmesine karar verilmiştir. Dünyaca Ünlü doktor Mehmet ÖZ’ün tarifi olan bu kürün faydalarının yabancı makalelerden çevirilerini bu yazımızda siz okurlarımız için paylaştık.
Sarımsak ve Limon suyu kürünü yılda 1 kez mutlaka uygulayalım!

Limon Suyu Sarımsak Kürünün En Önemli 7 Faydası

  • Bu kürün en önemli faydası damarları esnek bir hale getirerek damar tıkanıklıklarını açmasıdır.
  • Vücudu toksinlerden arındırıcı etkisi vardır.
  • Limon sarımsak kürü damarları açarak anjiyo etkisi göstermektedir ve olası felç riskini de azaltmaktadır.
  • Sağlıklı ve uzun bir ömür sürmenizi sağlar.
  • Limon sarımsak kürü vücudunuzu gençleştirerek kansere karşı koruyucu etki sağlar.
  • Yüksek trigliseride ve kolesterole karşı tedavi edicidir.
  • Kalp krizi riskine karşı kalbi güçlendirici etkisi vardır.

Limon Sarımsak Kürü Malzemeler

  • Yaklaşık 45 diş sarımsak
  • 2 litre limon suyu elde edecek kadar limon (Dilerseniz 2 litreyi tamamlamak için az bir miktar içme suyu da karıştırabilirsiniz.)
  • Işık geçirmeyecek koyu renkli kavanoz

Limon Sarımsak Kürü Hazırlanışı

Limon suyu sarımsak karışımını hazırlarken öncelikle karanlık bir ortam tercih etmeniz gerekmektedir. Çünkü limon ışıkla temas ettiğinde faydası azalmaktadır. Sarımsakları yıkamadan soyun, havanda dövün veya blenderdan geçirin. Kavanozunuzun içerisine dövülmüş olan sarımsakları ilave edin. Ardından yeterli miktarda limonumuzu çekirdekleri ile birlikte sıkın kavanozun içerisine ilave edin. Doğalsarımsak kullanırsanız kürünüz daha etkili sonuçlar verecektir. Tüm malzemeleri ekledikten sonra kavanozun kapağını sıkıca kapatınız. Koyu renkli kavanoz yoksa kavanozu siyah bir poşete de koyarak muhafaza edebilirsiniz. Önemli olan ışık geçirmeyen bir ortam oluşturmanız.
Limon sarımsak karışımını 25 gün boyunca her gün çalkalamanız gerekmektedir. 25 gün sonrasındalimon sarımsak kürü hazır hale gelmiştir.

Limon Suyu Sarımsak Kürü Uygulanışı

25 gün bekletmiş olduğunuz bu karışımı sabahları aç karnına içmeniz gerekmektedir. Her gün içmeden önce kavanozu çalkalamanız gerekmektedir. 1 çay bardağı karışımı kahvaltıdan yarım saat önce içmelisiniz. 25 gün bu şekilde uyguladıktan sonra 10 gün ara vermeniz gerekmektedir. Sonra yine 25 gün uygulamalısınız. Her gün aynı saatlerde içerseniz daha etkili sonuçlar verecektir. Bu karışımı doktorlar yılda 2 kere yapılmasını önermektedir.
Not: Eğer ilaç kullanıyorsanız ancak doktorunuzun bilgisi dahilinde limon sarımsak kürü uygulamanız gerekmektedir. Bazı ilaçlar ile etkileşime girebilir ve fayda yerine zararı olabilir. Ayrıca limonun tansiyon düşürücü etkisi vardır. Bu sebeple tansiyon problemi olanlarında doktor kontrolünde uygulaması gerekmektedir.

5 Şubat 2016 Cuma

Hayatın da düşmeyen


Hayatın da düşmeyen veya düşmeyi kabul etmeyen 

yeniden kalkmasını bilemeyendir...

ozanca

ölümler bile yalnızlaştı..



Aşkların metalaştığı dünya da,sevgiler yalnızlaştı,

ölümler  tek başına yaşanır oldu..

ozanca