İNSAN DÜŞÜNEN VARLIKTIR.

27 Nisan 2015 Pazartesi

Hüzün durağı





Hayat mamak'ta yetişenlere hüzün durağı bırakmadı,
hep link seferi yaptırdı..
yani şerbetledi acılara,
sevgi gösteren sahte gülücüklere..
önemli değil be gülüm..
bu son aldanışlarım değil..
sıkma kendini..
alışkınım..
elvedalara..
selamlar
ozan'ca

Maskeler..


İnsanlar kendi olmadığı sürece,

sevgiler sahtedir,

diller sahtedir,
aşkları sahtedir, 

ruhları ise pazar da satılığa çıkmıştır..
ozan'ca

23 Nisan 2015 Perşembe

unutma ki

unutma ki yürek melek,beyin şeytandır.

beyin kurcalar,yürek safça yaşamak ister..

ozan'ca

19 Nisan 2015 Pazar

Herkesin bir hikayesi var,



Herkesin bir hikayesi var,
Kiminin siyah-beyaz
Kiminin renkli
kimi hikayedeki rolünü içi acıyarak anar,
kimi güzel günlerdi diyerek...
ozan'ca

Önce yazıp, sonra sildiğim çok satırlar oldu,



Önce yazıp, sonra sildiğim çok satırlar oldu,

saldırganlıklarından değil,

sebepsiz alınganlıklarından..

ozan'ca

Sıkıldım..

sıkıldım ile ilgili görsel sonucu




Sıkıldım,algılaması geç olandan,
okuduğunu anlamayandan,
sevgide hinlik arayan
kalbi kahpe,
sözü yavşak,
kendisi insan olamayandan..
Sıkıldım bil cümle maskeli yalandan..
ozan'ca

17 Nisan 2015 Cuma

TUT ELİMDEN DEDİ AŞK..

 10516592_752673078145917_6014371241870625281_n



 “Tut elimden “ dedi Aşk. “Özlediğinim ben senin; annenden, babandan, yarinden öte can bilip de dirilttiğinim yüreciğinde.”
Susuverdin…

“Tut elimden” dedi Aşk. “Çocukluğunum ben senin; yoksulluklardan, hoyratlıklardan, ölümlerden öte bir yere gideceğiz seninle. Küçücük ellerinde vicdanın masmavi aynası olacak. O aynada engin bir gökyüzü göreceksin yıldızlarla dopdolu. Aldırmayacaksın bulutlara; bileceksin ki yerli yerindedir yıldızlar. Her bir yıldız senden bir iz; sıcacık, naif izler… O izler ki, sende toplanıp bütünlüğe erişince gökyüzünün kendisi olacaksın.”
Dalıverdin…
“Tut elimden“ dedi Aşk. “Kaderinim ben senin; gülüşün gibi, gözyaşın gibi, ürkekliğin gibi serpiliveririm avucunun incecik çizgilerine. Merhametli ve sızılı bir yorgunluk bırakırım sana; ne yana gidersen git, ne yana bakarsan bak beni görürsün bir yağmur sonrası sakince beliriveren gökkuşağı gibi. Yükseliverirsin bana doğru; seni dinler, seni anlar, seni duyumsayıp sarıveririm renklerimin arasına. Ben ninni söylerim, sen uyursun; düşünde sihirli bir ses, tüm bilgece sözlerden azade, seni kavuşturur sonunda Öz`ünün ışığına varan kutsal bir ahenge.”
Ağlayıverdin…
“Tut elimden“ dedi Aşk. “Mutluluğunum ben senin; taşa dokunsan kuş olur, güle sokulsan can olur sana. Can`da yakınlaşıp bana, bende can` a yakın durursun her daim. Dünya dediğin coğrafya maskelerin coğrafyasıdır. Benim gözlerimle bak kendine sen; Aşk`ın gözlerinde duru bir coğrafyadır durduğun yer. Maskesiz, yalan dolansız, insan eli değmemiş bir yer. Öyle bir yer ki, şu dünyaya katlanma sebebi sana; bir ferah bakış, bir huzurlu ses, bir içten duruş ayandır o güzelim varlığına.”
Anlayıverdin…
“Tut elimden” dedi Aşk. “Özgürlüğünüm ben senin; ellerde şiddet, yüzlerde sıkıntı, dillerde kibir varken, bir kağıt gemiye binip kaynağını can suyumuzdan alan nehirlerden geçeriz seninle. Bize bakanlar, kara parçaları görür de şaşırır; bir biz seyrederiz nehrimizin çağıl çağıl akışını. Bir biz biliriz kağıt gemimizin aslında ne kadar da büyük olduğunu. Tüm canların, tüm ayrı duranların sığabileceği kadar geniş bir gemiye sahibiz biz; elin ilk kez bir kalemi kavradığı zamanlarda, ilk çizgiyi çizdiğin kağıttan yapılmıştır o gemi.”
Gülümseyiverdin…
“Tut elimden” dedi Aşk. “Emeğinim ben senin; düştüğün, düşeceğin yollar, aştığın, aşacağın dağlar, çözeceğin sırlar beni gösterecektir sana. Aşında, ekmeğinde beni hissedeceksin; yalnız kaldığında, korktuğunda ben yüreklendireceğim seni, canından bezdiğinde ben can katacağım canına. Seninle bir yürümek istiyorum ben; seninle bir olmak, sende çoğalmak istiyorum. İstiyorum ki aşk ile yaşayasın sen; tenden, maddeden, cümle arzulardan öte, sulh ile, direnerek, tertemiz yaşamalısın sen.
Duyumsayıverdin…
“Tut elimden“ dedi Aşk. “Sevdiğinim ben senin; benden uzak düşenler anlamaz bunu. İçten içe yaşattığın o yitik güzelliklerin emanetiyim sana, o yitik güzelliklerden emanetsin bana sen. Uzat elini Küçüğüm, tut elimden…”
Tutuverdin…

Ergür Altan (erguraltan@gmail.com)
Dünyalılar

16 Nisan 2015 Perşembe

söz biter



Söz biter, boğaz düğümlenir, cümle kuramazsın halden bilmeyene..
ozan'ca

Çürümüşlük..




Aslın da çürümüş benliğimizi ve bedenimizi, buz torbalarına sıkıştırıp saklıyoruz..
Oysa ki kokusunu bir tek kendimiz hissetmiyoruz..
ozan'ca

Sevgi gri olmamalı...





Sevgi net olmalı,

Gri renkleri sevemedim...


ozan'ca

TUTUNAMADIM…

tut

Saklında bir sitem durur.
Farkındasındır sana dayatılan yaşam biçimini, dünya görüşünü.
Yapman gerekenler, düşünmen gerekenler, söylemen gerekenler hep bir dayatmadır sana karşı.
İçindeki yollar ayrıdır, önüne çıkan yollar ayrı…
Başkalarının senin için uygun gördüğü hayatı yaşamak istemezsin. Kendi yolunda gitmektir hedefin; ama öyle ağırdır ki bunun bedeli. Sıkışıp kalırsın bir başına öylece.
İnsana açıksındır; gözlemlersin, iletişim kurarsın, anlamaya çalışırsın. İçini açma gereği duymadan bir paylaşım içine girersin kendince. Ama kendini tamamıyla bir kişiye ya da bir topluluğa veremezsin hiçbir zaman.
Her türlü izm biraz tuhaf, biraz komiktir senin için. Anlarsın anlamasına da, kendini izmlere uydurmak isteyenleri, izmleri cansiparane savunanları görmek hem tedirgin eder seni, hem de üzer bir parça.
Duru bir merhamet vardır içinde, duru bir şefkat. Aralarda kalanları da, uçlarda duranları da alır içine sevgin. Anlaşılmak, onaylanmak dert değildir sana eskisi gibi. Bakışın uzak düşer bazen, ruhun yine de incecik bir dal…
İlle insan demezsin; bir kedi yavrusundan da öğrenilecek çok şey vardır, duvarların arasından sessizce ve inadına uzanıvermiş küçücük bir yeşillikten de. “Her varlık insanın hizmetindedir” diyenler acizdir sana göre. İnsan değil bir kuru daldır mükemmel olan. Bir kuru dal kadar doğaya ait ve doğayı bütünleyen olmalıdır insan. Gel gör ki ,insan yakıp yıkmaktan ibaret bir kibir olmuştur; kırıp parçalamaktan ibaret bir bencillik, hırslardan menfaatlerden ibaret bir aymazlıktır artık.
Parasına, statüsüne, mal varlığına dört elle sarılanlara bakarsın muzip bir gülüşle. O muhteşem özgüvenleri ne hale gelir kimbilir sahip oldukları kaleler ola ki yıkıldığında; ulaşılmazlıkları nasıl da yerlerde sürünür kimbilir. Zırhtır her türlü maddiyat, her türlü statü; o zırh ortadan kalktığında insanın gerçek hali çıkıverir ortaya. Ne kadar da zavallıdır insanın zırhsızlığı. Doğal zenginliklerini bilmeyenler ve değerlendiremeyenler için zırhlarına tutunmaktan başka bir çare yoktur. Bundandır bu telaşlar, bu hırslar; bundandır tasalar, kibirler, bundandır ezme çabası, ezilmeme uğraşı. Bütün kavgalar, bütün yarışlar zavallılığını gizleme düşüncesindendir böyle insanlar için. Oysa sen zırhsızlığını seversin kendinin; zırh edinemediğinden değil, zırha gerek duymadığından.
Emek özel bir değerdir, kıymetlidir üretim. Bunu en başından beri bilirsin zaten. Emeğin ve üretimin içindesindir hep. Fakat emek ve üretim verdiğin ekmek kavgasını da kapsamakla birlikte, bundan çok öte bir yerdedir senin için. Dostluk da bir emektir, ağaç dikmek de bir üretim.
Farklılıkları yadsımaz, yadırgamazsın hiç. Seninkinden farklı yaşam anlayışları, kültürler, düşünceler hep gözlemlediğin, etiket koymadan saygı duyduğun değerlerdir. Yeter ki maddi ve manevi sömürü üzerine kurulmuş olmasınlar.
Seversin dayanışmayı; bir insanla dayanışmak, ona yardım etmek, elini uzatmak da güzeldir, bir çiçekle dayanışmak, su vermek, büyümesine yardım etmek de. Saf bir dayanışmadır seninki, saf bir yardım etme.
Bilgin para etmez pek bu dünyada., hiçbir maddi birimde geçmez. deneyimlerin. Malum, para cinsinden ölçülüyor her birikim. Görgün, sevgin, hayatı yorumlayışın takdir edilse de, edilmese de sen busundur.
Unutma ki özelsin sen, nadirsin. Ne yapsan ne etsen olmamıştır; sevgilerinle, özlemlerinle yalnız kalmışsındır, bilginle, deneyimlerinle dışlanmışsındır, yok sayılmışsındır.
Unutma ki senin suçun değil bu. Nadirlik böyle bir şey işte. An gelir, tükeniverir gücün. “Tutunamadım“ dersin kısık bir sesle; insan duymaz da, bir deniz kabuğu, bir sazlık duyuverir seni, koskoca bir hatıra ormanı sesleniverir ardından. O hatıra ormanı ki, içinde nice hatırası vardır ömrünün. Nice insan, nice emek, nice keder, nice umut, koskocaman bir doğa ve koynunda uyumanın düşünü kurduğun tabiat ana.
Tabiat ana anlar seni, bir de yüreğin. “Tutunamadım“ dersin iki damla yaş akarken gözlerinden yanağına doğru usulca…
Tutunamamışsındır…
Saklında bir sitem durur ve vakti gelmiştir artık sitemini yeryüzüne bırakıp başka bir boyuta geçmenin.
Uzan şimdi bir bahar yağmuru sonrası mis gibi kokan toprağa boylu boyunca…
Ergür Altan 
Dünyalılar

14 Nisan 2015 Salı

ve bugün ümitler rakı kokuyor..





Uykusuzum,yorgunum ve rakının tadı bir farklı,
sevgi kokuyor,
aşk kokuyor,
ve bugün ümitler rakı kokuyor..

ozan'ca

12 Nisan 2015 Pazar

Hep böyle güzel mi gülersin dedi.





Hep böyle güzel mi gülersin dedi.

Rakın varsa birazda ağlarım dedim...


alıntı

Asla Pes Etme (Hayatta Neden Düşeriz?)





Herkesin payına zorluklar, engeller ve yenilgiler düşer hayatta. Ancak bazıları her düştüğünde kalkıp yoluna devam ederken bazıları düştüğü yerden doğrulamaz. Zorlu zamanlar geldiğinde göstereceğiniz tutum hayatınızın gidişatını belirleyecektir. 
Daha güçlü bir şekilde kalkmak için düşmekten korkmayın!


Daha güçlü bir şekilde kalkmak için düşmekten korkmayın!

photos
Herkesin payına zorluklar, engeller ve yenilgiler düşer hayatta. Ancak bazıları her düştüğünde kalkıp yoluna devam ederken bazıları düştüğü yerden doğrulamaz. Zorlu zamanlar geldiğinde göstereceğiniz tutum hayatınızın gidişatını belirleyecektir. 
 Daha güçlü bir şekilde kalkmak için düşmekten korkmayın!

https://www.youtube.com/watch?t=238&v=JjeYGvtWovo

11 Nisan 2015 Cumartesi

Sanat yetenek ve zihin gerektirir




Sanat  yetenek ve zihin gerektirir  entrikayı ortadan 

kaldırır.

ozan'ca

Kalbinizi dinleyin!!!


Hep kalıplara uymayı reddettim.




Hep kalıplara uymayı reddettim. Geldiğim nokta şu: 
Diğerlerinden daha mutsuz, bir o kadar umutsuz, 
ama kafam hepsinden daha güzel..
Charles Bukowski

7 Nisan 2015 Salı

ASLINDA EĞLENCELİ BİR ÜLKEYİZ.....!!!



Süleyman Demirel, ''Genelevleri kapatalım da, millet bizi mi sevsin?" diyeli 44 yıl oldu.

Ecevit, bir mitingde "bu düzen değişecek" deyince bir vatandaş "düzen hayatından memnun, düzülen ne zaman değişecek?" diyeli 17 yıl oldu.
...
Güzeldere köyü muhtarlığı siyasetçilerin köye girmesini yasaklayalı 13 yıl oldu.
Tansu Çiller, "Cenabı Allah'ı size emanet ediyorum!" diyerek miting 
alanındakilere büyük bir sorumluluk yükleyeli 11 yıl oldu.
Passaparola'da "Ö harfi ile başlayan, örümcek tarafından ısırılan süper kahraman?" sorusuna yarışmacı "Öri Potter" diyeli 11 yıl oldu.
Kaya Çilingiroğlu, Ferrari'ye binerken "Ferrari'yi yeni mi aldınız?" sorusuna "Siz Feraye'yi nerden tanıyorsunuz?" diyeli 10 yıl oldu.
Meclisspor, kimsesiz çocuklarla yaptığı moral maçını 3-2 kazanarak çocukları ağlatalı 7 yıl oldu.
Meclisspor, Engelliler haftası kapsamında görme engellilerden oluşan takımı dostluk maçında 7-3 yeneli 6 yıl oldu.
Bakan Mehmet Şimşek, "Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek" diyeli 5 yıl oldu.
Çorum'da Hayvanları Koruma Derneği açılışında kurban kesileli 4 yıl oldu.
Kırşehir'de komşusunun tavuğuna tecavüz eden adam, yakalanınca "sadece arkadaşız" diyeli 4 yıl oldu.
Japonya'daki 8,9 büyüklüğündeki depremde camdan atlayan tek kişi bir Türk çıkalı 4 yıl oldu.
Bodrum'da gezmeye çıkan Amerikan askerlerini gören TGB üyesi bir grup genc, askerlere çuval gösterip bir askerin başına çuval geçireli 3 yıl oldu.
Melih Gökçek, Samanyolu Haber'de katıldığı bir programda "Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün? Anası ölsün." diyeli 2 yıl oldu.

6 Nisan 2015 Pazartesi

GÖZYAŞLARI,


ŞİZOFRENİK KURGULAR


KISA BİR ÖYKÜDÜR HAYAT


TANRI'YA


Unutmayı beceremiyorsan..


Şempanze kılıklı insan

Siyasi Görüşünüz: Politikayla İlgilenmiyorum,
İlgi Alanınız : Kitap okumak
Ne Tür Kitap Seversiniz: Çook var hangi birisini yazayım

Bir tanesi yazın: Orhan pamuk'u sevmem
Neden: Sevmem
Hangi kitabı sizi böylesine düşündürdü: Sen savcımısın be..sana ne

EE..Şempanze kılıklı,Politik görüşün yok ama kitap okumayı seviyorsun ama ne tür kitap okuduğunun bile bilincinde değilsin..Sana söyleyecek söz bulamıyorum..
Ne yapalım memleketin maküs kaderi..


ozan'ca




Her şey sonsuz olabilir ama




Her şey sonsuz olabilir ama ben sonsuz yaşamayacağım, 
artık yaşamadıklarımı yaşamak istiyorum.
Deli bir kadın ve delice yaşamak gibi...
ozan'ca

Çok eğilen,en çok kamburu olandır..






Çok eğilen,en çok kamburu olandır..

ozan'ca

2 Nisan 2015 Perşembe

İkizler Burcu Olanların Tüm İnsanlığa Haykırmak İstediği 18 Cümle

İkizler burcu kişiler olarak, siz insanlara haykırmak istediğimiz bazı şeyler var. Evet, birçok durumda bizi anlamıyorsunuz ve bizleri kendi değer yargılarınıza göre değerlendiriyorsunuz. Oysa bizim sizden beklediğimiz ve bizimle bir ilişkiniz olacaksa -bir zahmet- yapmanızı istediğimiz bazı şeyler var. 
İşte ikizler burcu olanların dünyaya haykırmak istediği 18 cümle;

1. Biraz hızlı ve pratik olabilir misiniz?

Biraz hızlı ve pratik olabilir misiniz?
Evet, lütfen yapın bunu yoksa cinnet geçireceğiz! Hayattaki eylemlerinizde biraz daha pratik olmak hem size fayda sağlayacak hem de bizi sinir krizlerine girmekten kurtaracak.

2. Biz ÖZ-GÜR-RUH-LU insanlarız.

Biz ÖZ-GÜR-RUH-LU insanlarız.
Bunu anlamak ve ona göre davranmak zorundasınız. Lütfen ama lütfen, özgürlüğümüzü kısıtlayan bir havaya girmeyin. Aksi halde acı çeken siz olacaksınız, baştan belirtelim.

3. Bize emir vermeye kalkmayın!

Bize emir vermeye kalkmayın!
Bizi yapmak istemediğimiz şeyleri yapmaya zorlamak, hayatınızda yapacağınız en büyük hata olur. Hme özgür ruhumuzu zincire vurmaya çalışmak, hem de karakterimize ters şeyler yaptırmak bizi sizden uzaklaştıracaktır.

4. Biz deli dolu insanlarız!

Biliyoruz arkamızdan 'çatlak' veya 'deli' gibi şeyler diyorsunuz ama bilin ki biz hayatı sonuna kadar yaşamayı seven deli dolu insanlarız. Bunun kötü bir şey olduğunu düşünüyorsanız haydi eyvallah!

5. Dürüstlükten asla vazgeçilmemeli.

Size açıkça bir şeyler söylediğimizde aslında size laf soktuğumuzu sanıyorsunuz... Fakat biz, sadece gördüğümüz, düşündüğümüz şeyleri açıkca dile getiriyoruz. Kaldıramıyorsanız, o sizin kendi ahlak dünyanız.

6. Yalan dolan... Lütfen bizi bulaştırmayın.

Yalan dolan... Lütfen bizi bulaştırmayın.
Bize yalan söylemeyin ki, biz de her zaman sizin yanınızda olmaya ve size anlayışlı bir şekilde davranmaya devam edelim. Dürüst olduğumuz ölçüde dürüst olmanızı bekliyoruz, çok mu şey istiyoruz?

7. Kötülük mü? Biz bu kelimeyi bilmiyoruz ve bilmek de istemiyoruz!

Kötülük mü? Biz bu kelimeyi bilmiyoruz ve bilmek de istemiyoruz!
Gerçekten, bizlerin ruhunda kötülüğe rastlamak imkansızdır. Hayata çocukça bakarız ve herkesi kendimiz gibi sanarız. Eğer arkadan iş çevirmek veya sırf gıcıklığına kötülük yapmak gibi şeyler sizin karakterinizde varsa, lütfen bizden uzak durun.

8. Biraz karakter sahibi olun.

Biraz karakter sahibi olun.
Size her söyleneni yapmayın, size her söylenen karaktere bürünmeyin, onun yanında şöyle bunun yanında böyle olmayın, kendi tercihleriniz ve seçimleriniz doğrultusunda yaşayın.

9. Biz dedikoducu değiliz!

Paylaşmayı, bilgi alış verişinde bulunmayı ve anlatmayı seviyoruz. Eğer bu huyumuzdan rahatsız oluyorsanız, kirli çamaşırlarınızı bizimle paylaşmayıverin bir zahmet.

10. Bir şey mi sordunuz? Açık ve net olmaya özen gösterin.

Bir şey mi sordunuz? Açık ve net olmaya özen gösterin.
Neden ucu açık sorular sorarak bizi soruya soruyla cevap vermeye itiyorsunuz? Eğer bir şey öğrenmek istiyorsanız net bir şekilde sorun ve cevabını alın. Sonra da bizleri soruya soruyla cevap vermekle suçlamaktan vazgeçin.

11. Biz kararsız değiliz!

Bizim amacımız mümkün olan tüm seçenekler içinden en iyisini seçmek. E haliyle bunu yapmak için biraz kararsızlık evresi ve seçenekler üzerine düşünmek gerekiyor. Hepsi bu :)

12. Kıskançlık yapacaksanız, bizden uzak durun.

Kıskançlık yapacaksanız, bizden uzak durun.
İster arkadaş ilişkilerinde olsun ister aşk ilişkilerinde, kıskanılmaya ve bu doğrultuda bir kalıba sokulmaya dayanamıyoruz. Eğer böyle bir insansan, ya bu huyunu değiştir ya da bizden uzak dur.

13. Yeni insanlarla tanışmak neden sizi korkutuyor?

Yeni insanlarla tanışmak neden sizi korkutuyor?
Açıkçası biz anlamıyoruz: Yeni insanlarla tanışmanın, onlarla fikir alışverişinde bulunmanın nesi kötü? Belki olduğunuz kişiyi çok ileri taşıyacaksınız ve yeni heyecanlara adım atacaksınız.

14. Dümdüz bir hayat yerine, sürekli değiştiğiniz bir hayatı tercih edin. Bize ayak uydurun.

Dümdüz bir hayat yerine, sürekli değiştiğiniz bir hayatı tercih edin. Bize ayak uydurun.
Değişmek, farklılaşmak veya her zaman bir adım ileri gitmek gibi söylemler neden size de çekici gelmiyor? Her gün aynı şeyleri yaparak, aynı duyguları yaşayarak hayatınıza devam ediyorsunuz ve üstüne üstlük bizleri sürekli değişmekle suçluyorsunuz. Fakat değişmek, kendinizi dünyanın bir parçası hissetmek için en temel şarttır.

15. Bize ilgi gösterin.

Bize ilgi gösterin.
Bunu yapın bunu yapın bunu yapın. Çünkü biz çok zekiyiz, çok kabiliyetliyiz ve bu yüzden ilgi görmeyi hakediyoruz.

16. Bizi yalnız bırakmayın!

Diyelim ki bıraktınız, işte o zaman bunun sonuçlarına katlanmak zorundasınız. Çok ama çok üzeriz, sanırım bunu gayet iyi biliyorsunuz ;)

17. Hiç sıkılmıyor musunuz, cidden?

Nasıl olur da bütün gün aynı konudan konuşabiliyorsunuz? Aynı bayat ve sıradanlaşmış şeylerden? Ufkunuzu genişletmeyi ve farklı konulara dalmayı neden hiç aklınıza getiremiyorsunuz?

18. Siz ikna edilmek istediğiniz zaman değil, biz sizi ikna etmek istediğimiz zaman ikna ederiz.

.Siz ikna edilmek istediğiniz zaman değil, biz sizi ikna etmek istediğimiz zaman ikna ederiz.
Bazen sırf ikna edilmek için yüzümüze bakıyorsunuz ve sizi ikna etmemizi bekliyorsunuz. Bu özelliğimiz gayet güçlü evet fakat onu ne zaman kullanacağımıza biz karar veririz