İNSAN DÜŞÜNEN VARLIKTIR.

30 Temmuz 2014 Çarşamba

Rakıyı en iyi kadın içer..


Rakıyı içen kadın gülüyorsa, o gülüşün ardında en az dokuz roman, on dört tane film repliği var" Can Yücel.
-- Rakı içen kadın, rakıyı sık içmez.
-- Rakıyı içtiği an, bil ki içme zamanı gelmiştir.
-- Net konuşur.. eveleyip gevelemez.
-- Keyfine doyumsuz akşamüstü sonrası köşede, gece sefası gibi açar.
-- Rakı içen kadın elleriyle tanınır.. sebebi bilinmez ama güzeldir elleri.
-- Rakı içen kadın dünyada barıştır.
-- Ağdalı değil, nağmeli sever.
-- Dikkat edin, rakı içen kadın çok güzeldir. masasındakiler de.
-- Kadın kendine güvendiği için rakı içer, rakı güçlü kadın içkisidir.
-- Kendine güvendiği için, üslubu ağır olduğu için kadınla rakı içilir.
-- Birinci duble güzellemedir.. ikincide hayranlık başlar.. üçüncü dengeleme.. Devam ediyorsa ya büyük macera peşindedir ya da rakının kitabını yazmıştır. Artık sen önlemini alıp, kadına değil kendine dikkat etmelisin.
-- İçerken kafası bozuktur.. bundan dem vurmaz, asildir.
-- Ağırdır.. kafasını kalbini senin deşmeni ister.
-- Mutludur.. reklamını yapmaz.
-- Memnuniyetsizdir.. etrafa hissettirmez.
-- Dertlidir.. masada çare aramaz, içer sadece.
-- Aşıktır.. senden başkasını severken bile, seni incitmez.
-- Onurludur.. "O gelejek bu majjaya arkdajj!" olsa bile.
-- Bilgedir.. içerken ne sorsan filizoftur.
-- Mesafelidir.. ne uzaklarda ulaşılmazda, nede cepte keklik.
-- Estetiktir, ne açar döker ortalığa, ne sarıp gizler güzelliğini.
-- Doğaldır, bardak çirkinleşmesin diye rujunu siler oturur sofraya.
-- Delikanlıdır, sözünü eğip bükmez, esirgemez.
-- Hızlı gitmişse en fazla aşkını itiraf eder. Eğri sözü, senin doğru sözünden doğru, uysal ve derindir.
-- Sofrada rakı, tartışmasız kadından önce gelir.. kadın sabreder.. Rakı, bir müddet sonra pes edip meydanı kadına bırakır. Kadın bunu bilecek kadar zeki, mağrur, planlı ve stratejisyendir.
-- Rakı içen kadının sakalları yoktur.
-- Niçin konuşmuyorsun denilmez, kadın bazen masada susarak konuşur.
-- Yatak yerine uzaklar aklındadır. Her defasında gitmek istediği meçhul uzaklar.. her defasında ertelediği uzaklar..
-- Sırlarının binde birini anlatmışsa masada, onun için çok önemlisin.
-- İçerken bin tane şair, bin tane yazar yeşerir kadının içinde..
-- Tek çicek [ne olursa] kulak arkasına takılması onun için yeterlidir.
-- Erkek ruhunda sayısız çingene dekoru saklıdır. Bunu bildiğinden süslenip bozmaz. Hayal etmemizi ister.
-- Şarkıya hafiften eşlik ederse, övgüler sana yapılmıştır masada.. İmparator olursun, gelmiş geçmiş en büyük kralısın.
-- İçerken adamın aklını alır.. Ne zaman alır o karar verir buna.
-- Herkesle rakı içmez.. seninle rakı içiyorsa, senin için kalbinde en az yüzelli metrekare daha yer vardır.
-- Rakıyı ağızdan değil kulaktan içer.
-- Uyumsuz insanlar gibi uyumsuz bardaklar olmasın ister masada.
-- Bir kadınla rakı içene, yeryüzünde sevilmeyecek insan yoktur.
-- Bir kadınla rakı içerken cinsiyeti kaldırıp atmışsın onun istediği yere.
-- Kadınla rakı içerken, rakıyı en güzel kadınlar içer dersin gerçekten.
-- Kadınla rakı içmek er meydanıdır, hile hurda yoktur masada.
-- Kadınla rakı içerken dik durmak gerek'tir.. erkek olmayı hissetmektir.
-- Şerefe dendiğinde, kadın bilir sen sofranın ŞEREF SÖZÜ vereni'sin, unutma!
-- Kadın, böğürtü karga ses ve şarkına katlanıyorsa, rakının hatırıdır.
-- Rakı kadındır, kadın rakı.. ikisi de yalnız olmaz, olmamalı. Rakıya suyunu verirsin buz ister.. buzunu verirsin peynir ister.. peyniri verirsin kavun ister.. kavun verirsin meze ister.. meze verirsin balık ister.. istedikçe donatırsın.. donattıkça güzelleşir. Kadın da öyle.. gülücük ister verirsin, öpücük ister.. öpücük verirsin sarılmak ister.. sarılırsın sevilmek ister.. seversin ömrünü ister.. o ömrünü çoktan sunmuştur senin emrine.. rakı gibi!
-- Bir kadınla rakı içerken kesinlikle eşitsindir. O içindeki saklanan gücünü çıkarıp meydan okur.. Sen ise içinde bastırdığın en naif ve merhametinle uysalsın. Kadehi aynı şekilde tutup şerefe kaldırdığında eşitlik sağlanmıştır.
-- unutma senin verdiğin "şerefe" sözüne güvenip sarhoş olabilir.. hatta kafası bozulup sarhoş olabilir.. hasretinden.. sinirinden.. aşkından.. hatta sarhoş olmak için bile sarhoş olabilir.. onu adam gibi, en sağlam kalesine taşıyacak cengaveri olmalısın..
-- Rakıyı en iyi kadın içer.. adam olana o masada en iyi rakıyı kadın içirir! 

26 Temmuz 2014 Cumartesi

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: İnsan bazen dönmek istemediği yerlere gitmek ister. Bunu niye ister, kendi bile bilemez.İnsan

bazen 

dönmek 

istemediği 

yerlere 

gitmek 

ister. 





Bunu niye ister, kendi bile bilemez.

” Toplumdaki gerizekalıların gerizekalı olduklarını idrak edemeyip onları koruyacak birileri daima vardır. bunu idrak edememelerinin nedeni kendilerinin de gerizekalı olmalarıdır. gerizekalılar cennetinde yaşıyoruz; bu şekilde yaşayıp birbirlerine bu şekilde davranmalarının nedeni bu. onların bileceği iş, beni ilgilendirmez. ama ne var ki onlarla yaşamak zorundayım.”
Charles Bukowski

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat her zaman, buna hangi yoldan varacağımızı pek bilmiyoruz. Çok kez insan dünya işlerini bıraktığını sanır; oysaki bu işlerin yolunu değiştirmekten başka bir şey yapmamıştır. Bir aileyi yönetmek bir devleti yönetmekten hiç de kolay değildir. Ruh nerde bunalırsa bunalsın, hep aynı ruhtur; ev işlerinin az önemli olmaları, daha az yorucu olmalarını gerektirmez. Bundan başka, saraydan ve pazardan el çekmekle hayatımızın baş kaygılarından kurtulmuş olmuyoruz.

Dertlerimizi avutan akıl ve hikmettir,

O engin denizlerin ötesindeki yerler değil

Ülke değiştirmekle kıskançlık, cimrilik, kararsızlık, korku, tutku bizi bırakmaz.(Horatlus)
Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat her zaman, buna hangi yoldan varacağımızı pek bilmiyoruz. Çok kez insan dünya işlerini bıraktığını sanır; oysaki bu işlerin yolunu değiştirmektenbaşka bir şey yapmamıştır. Bir aileyi yönetmek bir devleti yönetmekten hiç de kolay değildir. Ruh nerde bunalırsa bunalsın, hep aynı ruhtur; ev işlerinin az önemli olmaları, daha az yorucu olmalarını gerektirmez. Bundan başka, saraydan ve pazardan el çekmekle hayatımızın baş kaygılarından kurtulmuş olmuyoruz.

Dertlerimizi avutan akıl ve hikmettir,

O engin denizlerin ötesindeki yerler değil

Ülke değiştirmekle kıskançlık, cimrilik, kararsızlık, korku, tutku bizi bırakmaz.

(Horatlus)

GÜNÜN ANLAMI,

Fotoğraf: Ve keder, atımızın terkisine binip gelir.(Horatius)

Onlar manastırlarda, medreselerde bile peşimizi bırakmazlar. Bizi onlardan ne çöller kurtarabilir, ne mağaralar, ne de bedenimize ettiğimiz işkenceler
Ve keder, atımızın terkisine binip gelir.(Horatius)

Onlar manastırlarda, medreselerde bile peşimizi bırakmazlar. Bizi onlardan ne çöller kurtarabilir, ne mağaralar, ne de bedenimize ettiğimiz işkenceler

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: Öldürücü yara bağrımızda kalır.(Virgilius)

Sokrates'e birisi için,
Seyahat onu hiç değiştirmedi, demişler. O da: Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüştür, demiş.Öldürücü yara bağrımızda kalır.(Virgilius)

Sokrates'e birisi için,
Seyahat onu hiç değiştirmedi, demişler. O da: Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüştür, demiş.

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: Niçin başka güneş başka toprak ararsın?

Yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın?(Horatius)



Niçin başka güneş başka toprak ararsın?

Yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın?

(Horatius)

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek daha fazla bunaltır onu: Nasıl ki yerine oturmuş yükler daha az engel olur geminin gidişine. Bir hastaya iyilikten çok kötülük edersiniz yerini değiştirmekle. Hastalığı azdırırsınız kımıldatmakla, nasıl ki kazıklar daha derine gidip sağlamlaşır sarsıp sallamakla. Onun için kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş bitmez: İçimizdeki kalabalık hallerimizden kurtulmamız, kendimizi kendimizden koparmamız gerek

Kırdım diyorsun zincirlerini;
Evet, köpek de çeker koparır zincirini,
Kaçar o da, ama halkaları boynunda taşıyarak

Zincirlerimizi götürürüz kendimizle birlikte; tam bir özgürlük değildir kavuştuğumuz; döner döner bakarız bırakıp gittiğimize; onunla dolu kalır düşlerimiz.(Persius)
İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek daha fazla bunaltır onu: Nasıl ki yerine oturmuş yükler daha az engel olur geminin gidişine. Bir hastaya iyilikten çok kötülük edersiniz yerini değiştirmekle. Hastalığı azdırırsınız kımıldatmakla, nasıl ki kazıklar daha derine gidip sağlamlaşır sarsıp sallamakla. Onun için kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş bitmez: İçimizdeki kalabalık hallerimizden kurtulmamız, kendimizi kendimizden koparmamız gerek

Kırdım diyorsun zincirlerini;
Evet, köpek de çeker koparır zincirini,
Kaçar o da, ama halkaları boynunda taşıyarak

Zincirlerimizi götürürüz kendimizle birlikte; tam bir özgürlük değildir kavuştuğumuz; döner döner bakarız bırakıp gittiğimize; onunla dolu kalır düşlerimiz.(Persius)

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: İçi arınmamışsa, neler bekler insanı,

Kendi kendisiyle ne savaşlar eder boşuna!

Tutkuları içinde ne kemirici kaygılar.

Ne korkular içinde kıvranır insan!

Ne çöküntüler yapar bizde gurur, şehvet,

Öfke, gevşeklik ve tembellik!

Kötülüğümüz içimizde bizim; içimizse kurtulamıyor kendi kendisinden.(Lucretius)


İçi arınmamışsa, neler bekler insanı,

Kendi kendisiyle ne savaşlar eder boşuna!

Tutkuları içinde ne kemirici kaygılar.

Ne korkular içinde kıvranır insan!

Ne çöküntüler yapar bizde gurur, şehvet,

Öfke, gevşeklik ve tembellik!

Kötülüğümüz içimizde bizim; içimizse kurtulamıyor kendi kendisinden.(Lucretius)

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: Ruhun derdi içinde ve kaçamaz kendi kendinden.(Horatius)

İnsanın, olanak varsa karısı, çocuğu, parası ve hele sağlığı olmalı, ama mutluluğunu yalnız bunlara bağlamamalı. Kendimize dükkanın arkasında, yalnız bizim için bağımsız bir köşe ayırıp orada gerçek özgürlüğümüzü, kendi sultanlığımızı kurmalıyız. Orada, yabancı hiçbir konuğa yer vermeksizin kendi kendimizle her gün baş başa verip dertleşmeliyiz; karımız, çocuğumuz, servetimiz, adamlarımız yokmuş gibi konuşup gülmeliyiz. Öyle ki, hepsini yitirmek felaketine uğrayınca onlarsız yaşamak bizim için yeni bir şey olmasın. Kendi içine çevrilebilen bir ruhumuz var; kendi kendine yoldaş olabilir; kendi kendisiyle, çekiş dövüş, alışveriş edebilir. Yalnız kalınca sıkılır, ne yapacağımızı bilmez oluruz diye korkmamalıyız.Ruhun derdi içinde ve kaçamaz kendi kendinden.(Horatius)

İnsanın, olanak varsa karısı, çocuğu, parası ve hele sağlığı olmalı, ama mutluluğunu yalnız bunlara bağlamamalı. Kendimize dükkanın arkasında, yalnız bizim için bağımsız bir köşe ayırıp orada gerçek özgürlüğümüzü, kendi sultanlığımızı kurmalıyız. Orada, yabancı hiçbir konuğa yer vermeksizin kendi kendimizle her gün baş başa verip dertleşmeliyiz; karımız, çocuğumuz, servetimiz, adamlarımız yokmuş gibi konuşup gülmeliyiz. Öyle ki, hepsini yitirmek felaketine uğrayınca onlarsız yaşamak bizim için yeni bir şey olmasın. Kendi içine çevrilebilen bir ruhumuz var; kendi kendine yoldaş olabilir; kendi kendisiyle, çekiş dövüş, alışveriş edebilir. Yalnız kalınca sıkılır, ne yapacağımızı bilmez oluruz diye korkmamalıyız.

GÜNÜN ANLAMI

Fotoğraf: Vah, vah! Nasıl olur da insan bir şeyi

Kendinden daha çok sevmeye kalkar?(Terentius)





Vah, vah! Nasıl olur da insan bir şeyi

Kendinden daha çok sevmeye kalkar?
(Terentius)

Cahiliz Biz Cahil

Fotoğraf: Cahiliz Biz Cahil
Ahhh cehalet ahhh ne çektiysek biz bu cahilliğimiz yüzünden çektik... Hiç bir şeyin gerçek anlamını öğrenmedik biz.. Bize az açıklamalar yetti hep bir şeyleri öğrenmek için.. Şemsiye ile yağmurdan korunacağımızı öğrenmiştik.. Tabi Allah bilir kim söyledi.. Ama güneşten korunanı hep kınadık..? Deliye bak güneşli havada şemsiye ile dolaşıyor diye.. Güldük ona gülünmesi gerekenden habersiz.. Dedim ya cahil bir milletiz hep bir şeyleri , birilerini dinleyerek gezeriz.. Kaç tane arkadaşınız tek başına alış verişe çıkar , bizde var beraber alış veriş kavramı, aman yakışacak mı düşüncesi ile yanına alınan arkadaşlar , hayır kuzum o sana yakışmadı bence sen şunu al denildikten sonra kendine ait olmayan elbiselerle gecen ömürler.. Tekrar söylüyorum kafanıza iyice sokun Cahil bir milletiz.
Ahhh cehalet ahhh ne çektiysek biz bu cahilliğimiz yüzünden çektik... Hiç bir şeyin gerçek anlamını öğrenmedik biz.. Bize az açıklamalar yetti hep bir şeyleri öğrenmek için.. Şemsiye ile yağmurdan korunacağımızı öğrenmiştik.. Tabi Allah bilir kim söyledi.. Ama güneşten korunanı hep kınadık..? Deliye bak güneşli havada şemsiye ile dolaşıyor diye.. Güldük ona gülünmesi gerekenden habersiz.. Dedim ya cahil bir milletiz hep bir şeyleri , birilerini dinleyerek gezeriz.. Kaç tane arkadaşınız tek başına alış verişe çıkar , bizde var beraber alış veriş kavramı, aman yakışacak mı düşüncesi ile yanına alınan arkadaşlar , hayır kuzum o sana yakışmadı bence sen şunu al denildikten sonra kendine ait olmayan elbiselerle gecen ömürler.. Tekrar söylüyorum kafanıza iyice sokun Cahil bir milletiz.
Ahhh cehalet ahhh ne çektiysek biz bu cahilliğimiz yüzünden çektik... Hiç bir şeyin gerçek anlamını öğrenmedik biz.. Bize az açıklamalar yetti hep bir şeyleri öğrenmek için.. Şemsiye ile yağmurdan korunacağımızı öğrenmişti..

CAN YÜCEL

Fotoğraf: Her yürek sevebilseydi eğer, ayrılık hiç olmazdı. Her seven yürekli olsaydı, zaten 'aşk' bu kadar basit olmazdı!

Can Yücel

Charles Bukowski




Ölmek için doğmak. Hayatından bezmiş zavallı bir kemirgen gibi yaşamak kaderimdi sanki. Yaşadığın andan çılgınca zevk almak bana hiç nasip olmayacak mıydı? Neden kendi cenaze törenimi izliyormuş gibi hissediyordum?

Charles Bukowski

GÜNÜN ANLAMI..

Fotoğraf: Ferdi Özmen<<< Sayfaya Destek ..

GÜNÜN ANLAMI


25 Temmuz 2014 Cuma

BAZEN



bazen;
yıldızları süpürürsün, farkında olmadan
güneş kucağındadır, bilemessin
bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür
ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın
koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın
uçar gider, koşşan da tutamazsın

w. shakespeare

Unutmayın “YARIN KİMSEYE VAAD EDİLMEMİŞTİR.”




Önce evlendiğimizde hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi.
Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan hatta ardından bir tane daha olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi.
Sonra çocuklar yeterince büyük olmadıkları için kızar, onlar büyüyünce daha mutlu olacağımıza inanırız. Bundan sonra, ergenlik dönemlerinde çocuklarla uğraşmamız gerektiği için öfkeleniriz.
Kendimize, çocuklarımız bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, yeni bir araba alınca, güzel bir tatile çıkınca, emekli olunca, yaşantımızın dört dörtlük olacağını söyleriz.
Gerçek ise şu andan daha iyi bir zaman olmadığıdır. Eğer şimdi değil ise ne zaman?… Hayatınız her zaman mücadelelerle dolu olacaktır. En iyisi bunu kabul edip her ne olursa olsun mutlu olmaya karar vermektir. En sevdiğim sözlerden biri Alfred D. Souza’ ya aittir. Der ki;
-”Uzun zamandan beridir hayatın-gerçek hayatın-başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken birşey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladım ki bu engeller benim hayatımdı.”
Bu görüş açısı, mutluluğa giden bir yol olmadığını gösterdi. Mutluluk yoldur, öyleyse sahip olduğunuz her anın kıymetını bilin ve mutluluğu, vaktinizi harcayacak kadar özel biriyle paylaştığınız için, ona daha fazla değer verin. Unutmayın, zaman hiç kimse için beklemez. Öyleyse;
Okulu bitirene kadar,
100 milyar kazanana kadar,
Çocuklarınız olana kadar,
Çocuklarınız evden ayrılana kadar,
İşe başlayana kadar, evlenene kadar,
Cuma gecesine kadar,
Pazar sabahına kadar,
Yeni bir araba, ya da ev alana kadar,
Borçları ödeyene kadar,
İlkbahara kadar,
Yaza kadar,
Sonbahara kadar,
Kışa kadar,
Maaş gününe kadar,
Şarkınız söylenene kadar,
Emekli olana kadar,
Ölene kadar…
MUTLU OLMAK İÇİN İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ ‘AN’ DAN DAHA İYİ BİR ZAMAN OLDUĞUNA KARAR VERMEK İÇİN BEKLEMEKTEN VAZGEÇİN.
MUTLULUK BİR VARIŞ DEĞİL, BİR YOLCULUKTUR. “PEK ÇOKLARI MUTLULUĞU İNSANDAN DAHA YÜKSEKTE ARARLAR, BAZILARI DA DAHA ALÇAKTA. OYSA MUTLULUK İNSANIN BOYU HİZASINDADIR.”
Unutmayın “YARIN KİMSEYE VAAD EDİLMEMİŞTİR.”
-Murathan Mungan

1 Temmuz 2014 Salı

Esin Afşar-Hiçbir Türlü Bulamadım Ben Beni









Yıllarca aradım kendi kendimi
Hiçbir türlü bulamadım ben beni
Hayal mıyım ürüya mı bilinmez
Hiçbir türlü bulamadım ben beni

İnsan mıyım mahluk muyum ot muyum
Ekilir biçilir bir nebat mıyım
Yoksa görünüşte bir sıfat mıyım
Hiçbir türlü bulamadım ben beni

Leyla mıyım Mecnun muyum çöl müyüm
Arı mıyım çiçek miyim bal mıyım
Köle miyim bir güzele kul muyum
Hiçbir türlü bulamadım ben beni

Varlığım yokluğum bir Veysel adım
Gök kubbede kalacaktır ses kadim
Elli üç yıl kendi kendim aradım
Hiçbir türlü bulamadım ben beni



▶ Yasmin Levy - Sevda (Ayselim 2013) - Dailymotion video

▶ Yasmin Levy - Sevda (Ayselim 2013) - Dailymotion video