İNSAN DÜŞÜNEN VARLIKTIR.

13 Şubat 2014 Perşembe

ÇOK MU ZOR?

Annaneniz öpülesi elleri parçalanırcasına, ovalaya ovalaya tarhana yaparken,
Siz, "Aman annane be, boş versene"deyip, marketten hazır çorba alıyordunuz ya...
Annane rahmetli oldu ve siz, o tarhananın tarifini
annaneden alıp, bir kenara yazmadınız ya...
İşte o nedenle, siz, genetiği değiştirilmiş organizma yemekten
kurtulamazsınız maalesef.
Ne verirlerse
Onu yiyeceksiniz.
Kız evlat yetiştiriyorsunuz, en iyi okullara gönderiyorsunuz.
Piyano çalıyor, İngilizce konuşuyor, Grammy alanları tek tek biliyor.
Bilmeli.
Ama alt tarafı limon, şeker ve su kullanıp, limonata
yapmasını bilmiyor!
Yoğurdu çırpıp, ayran yapamıyor, ayran...
İşte o nedenle, kızınız, genetiği değiştirilmiş meşrubat içmeye mahkum,
maalesef torunlarınız da.

Zahmet edip sütlaç yapmadığınız için, kek yapmaya üşendiğiniz için,
İçinde ne olduğunu bilmediğiniz gofretleri, mısır patlaklarını
kemiriyor sizin oğlan!
Hamur tutmayı, şöyle mis gibi ıspanaklı bi börek yapıp, çantasına
koymayı bilmediğiniz için, hamburger bağımlısı oldu.
Tahin-pekmezi " köylü işi "
vıcık vıcık yağ fışkıran kremaları
"modernite" sandığınız için,
Daha 10 yaşında çocuklarımız balona döndü, yuvarlana yuvarlana yürüyor, tıkanıyor,merdiven çıkamıyor.

Size zor geliyor ama, zor mu evde yoğurt yapmak?
İstanbul'un güneşi müsait değil, anlarım, zor mudur İzmir'de,
Antalya'da, Adana'da evde salça yapmak?
Şikayet edip duruyorsun, içine katkı maddesi konuyor, zorla
beyazlatılıyor diye...
İster tam buğday unundan, ister çavdardan, hakikaten zor mudur evde
ekmek yapmak?
Bütün ailen kabız...
Tonla para verip, abuk sabuk ambalajlı-meyveli saçmalıklardan medet
umacagına, niye öğrenmiyorsun kabak tatlısı yapmayı?

Güya, çoluğunu çocuğunu düşünüyorsun, taze taze yesinler diye, pazara gidiyorsun
Eğri büğrü biberlere, doğal olduğu için tuttuğunda ezilen domateslere ağız burun kıvırıyorsun, hormonlu, tornadan çıkmış gibilerini alıyorsun
Ne işe yaradı senin pazara gitmen?

Kocanız da, bu satırları okuyup, size akıl verecek şimdi...
Söyleyin ona, ukalalık etmesin, götürün aktara, hatmi çiçeğiyle
zencefili birbirinden ayırt etsin, ondan sonra konuşsun!

Enginar, börülce, radika, cibes pişirmekten haberin yok;
Gazetelerin tiraj almak için uydurduğu uzmanlarından
fıldır fıldır brokoli tarifleri öğreniyorsun...
Brüksel lahanası yiyerek mi AB'ye gireceğini sanıyorsun?

Çin'den bal getiriyorlar mesela...
Taaa Arjantin'den, Meksika'dan bal getiriyorlar.
Neymiş efendim, içinde genetiği değiştirilmiş organizma olabilirmiş falan...
İçinde tavuk ibiği, maymun kulağı olmadığına şükredin!
Ben iddia ediyorum;
Kaşla göz arasında frankeştayn ürünlere kapıları açan arkadaşlarla,
Amerikan çiftçilerinin avukatı profesörlerimiz, sırf karakovan balına
sahip çıksa, Şemdinli'de, Pervari'de terör bile azalır, terör bile...

Uzatmayayım.

Mutfak genetiğimizi kaybettik biz.
Elin adamı, mısırdan, soyadan, domatesten önce beynimizin DNA'sını değiştirdi!

Hurrraaa diye köyden kente göçerken, dışarda tıkınmayı şehirleşme
zannettik. Ambalajlı ürün tüketmeyi, zenginleşme zannettik.

Dolayısıyla, ya kafayı değiştirip, özümüze döneceğiz,
Ya da ne verirlerse onu yiyeceğiz.

Yılmaz ÖZDİL

10 Şubat 2014 Pazartesi

‘Porno Lobisi’, biz değiliz ahlaksız olan, sizsiniz

Leyla AlpSevgili okur, bu yazı yayınlandıktan birkaç saat sonra kendini yok edebilir. O yüzden tükenmeden okuyunuz, okutunuz.
Malumunuz Torba Yasa içine konulan ve meclisten bir çırpıda geçirilen internet yasasıyla birlikte bir habere ya da yazıya ulaşmanızı sağlayan linke 4 saat içinde erişim engellenebilecek. Ve bu sayede haber ya da yazı bir varmış, bir yokmuş olacak.  Bu yazı da bir anda yok olabilir.  Meclisten taze taze çıkarılan ama simit gevrekliğinde olmayan yasanın amacı ne? ‘Kişilik haklarına yönelik saldırıyı engellemek ve özel hayatın gizliliğini sağlamak.’  “Yazıyı yazanın, haberi yapanın emeği, kişilik hakları, düşünce özgürlüğü ne olacak? “ diye soracak olursanız sormayınız ileri demokrasimiz daha oralara gelmedi.  Bizim ‘ileri demokrasimiz’ henüz vatandaşını internetten korumak için polise öldüresiye dövdürmek ve biber gazı sıkmak düzeyinde. Anlayacağınız internet denilen şey öyle zararlı öyle zararlı bir şey ki vatandaşa güvenli internet sağlamak için dayak ile de olsa ıslah etmek ileri demokrasinin gereği.
İşte bu yüzden Cumartesi akşamı Başbakan’ın “Özgürlükleri sonuna kadar savunduk, savunacağız” sözlerinden birkaç saat sonra internet sansürünü protesto etmek için sokaklara çıkanlara polis copu, TOMA, biber gazı, su yani Allah ne verdiyse müdahale edildi.
Ama zaten söz konusu olan şey internete sansür falan değildi. Başbakan da bunu söylemişti. Demişti ki; "Birileri yasayı anlamadan, dinlemeden, çok çok affedersiniz, kusura bakmayın 'edepsiz görüntülere dokunma' diyerek, edepsizce sokağa çıkıyor. Bu paralel yapı, onları destekliyor. Allah ıslah etsin diyorum, başka da hiçbir şey demiyorum. Bunların mahremiyete, özel hayata, aileye saygıları yok mu?" Böylece Cumartesi akşamı sokağa çıkan insanlar bir anda pornocu oluverdi. Ki bunu bazı gazeteler Başbakan daha konuşmadan önce yazdı. O gazetelerin “Porno lobisi baskı yapıyor” manşetlerinde bir “Alo Fatih” olayı var mıdır yoksa kendiliğindenci bir “Bekçi Murtaza” hareketi midir bilemeyiz. Günahları boyunlarına deyip geçelim.
Malumunuz Gezi Parkı direnişinde sokağa çıkanlar da “Faiz Lobisi”ne hizmet ediyordu. Şimdi de “porno lobisi” çıktı. Çapulcu, ayyaş, gezizekalı, ahlaksız tanımlarının ardından pornocu sıfatına da haiz olduk. Allah devletimize zeval vermesin.
TDK “Porno” için “ Amacı cinsel dürtülere yönelik olan, ahlaki değerlere aykırı düşen yayın, resim vb.” diyor. TDK tanımından hareket ederek birkaç soru soralım. Ve kim pornocu, kim ahlaksız bir bakalım.
Kim pornocu?
“En az üç çocuk” diyen, kürtajın cinayet olduğunu söyleyen, “kadın mıdır kız mıdır” diyen Başbakan özel hayata karışmış olmuyor mu?  Ötesi cinsel dürtülere, cinsel hayata yönelik bir şey söylemiyor mu?
Kızlı erkekli evlerde yaşayanların mutlak suretle sevişiyor olduğuna inanan ve ‘Sonra yanındaki arkadaşları da ister’ diyen Başbakan yardımcısına bu sözleri cinsel dürtüleri söyletmiyor öyle mi?
Bir sunucunun göğüs dekoltesi için “olmaz böyle kardeşim” diyen parti sözcüsü kimsenin giyimine, özel hayatına karışmış olmuyor ve ona bu sözleri söyleten şey cinsel dürtüleri değil mi?
Kadın gazetecilere “Ben sizin bacak aranızı çeksem” diyen iktidar partisi milletvekili ahlaki değerlere aykırı düşen bir şey söylemiyor mu?
14 yaşında bir çocuğa nikah kıyan imam değil biz mi pornocuyuz?
13 yaşında tecavüze uğrayan bir kız çocuğu için “rızası vardı” diyen mahkeme heyetleri mi ahlaklı?
Tacize uğrayıp karakola giden kadına “ o saatte sokakta ne işin vardı” diyen polis ahlaklı biz mi değiliz?
“Hamile kadınların sokağa çıkması ayıp” deyip gebe kadın görünce aklına seks gelen ilahiyatçı değil biz mi pornocuyuz?
Kız erkek öğrencilerin aynı merdiveni kullanmasını, aynı kantinde yemek yemesini yasaklayan okul müdürleri değil biz mi pornocuyuz?
“Kadın dekolte giyerse tecavüzü hak eder” diyen profesör değil biz mi pornocuyuz?
“12 yaşında bir kız 60 yaşındaki bir adamla evlendirilebilir” diyen ve belediyelerde “Aile ve Evlilik Danışmanlığı” yapan insan ahlaklı, biz mi değiliz?
Son beş yıl içinde 4463 kadına tecavüz edildi. 9724 çocuk tacize uğradı. 6198 kadın öldürüldü. Bu tecavüzlere, cinayetlere göz yuman, komik cezalar veren, tacizi tecavüzü engelleyecek yasalar çıkarmak yerine kadını, kadın bedenini aşağılayanlar ahlaklı, sansürsüz internet için sokağa çıkanlar “porno lobisi” öyle mi?
Atalarımızın her daim geçerli olan ve benimde pek sevdiğim bir sözü vardır “kişi kendinden bilir işi.” Efendiler, siz interneti insan bedenin pazarlandığı, çocuk istismarı yapılan sitelere girmek amacıyla kullanıyor olabilirsiniz ama biz bilgiye, habere ulaşmak için kullanıyoruz. Ve bu yüzden internet sansürüne karşıyız. Karşı olmaya da devam edeceğiz.  Bu bizi sizin gözünüzde “pornocu” yapabilir. Peki yukarı da saydığım sözleri söyleyenler, eylemleri yapanlar ne yapıyor, neci oluyor hele ona da bir yanıt verin.
Çok uzatmayayım çünkü bu yazı bazıları okumayı bitirene kadar TİB tarafından yayından kaldırılabilir. (Çünkü bu sitede Alo Fatih denecek birileri yok. Mecbur TİB devreye girecek)
Ahlaksızlık ve pornoculuk; nerdeyse her gün kadın bedenine, cinselliğine ilişkin fetvalar verenlere dur demek yerine ödüllendirmektir. Kadınları eve hapseden yasalar çıkarmaya çalışmak, çocuk sayısından, kürtaja ve sezaryana kadar yatak odamızın kapılarını zorlamaktır.  13-14 yaşında kız çocuklarının zorla evlendirilmesini “masum” olarak görmektir. Tacize, tecavüze dur demek için yasalar çıkarmak yerine tecavüzcüyü koruyup kollamaktır ahlaksızlık.
Gezi parkı için sokağa çıkanlar da, internet sansürüne karşı çıkanlar da bunların hiç birini savunmadı savunmuyor. Bunların hiç birini yapmadı, yapmıyor. Hiçbirimiz 15 yaşında bir kız çocuğunu cinsel obje olarak görmedik, onunla evlenmeyi düşünmedik.  Hiç birimiz tacize uğrayan bir kadına “üzerinde ne vardı ya da o saatte orada ne işin vardı “diye sormadık. Hiç birimiz 13 yaşında tecavüze uğrayan bir çocuğun ‘rızası’ olabileceğini düşünmedik.
Hasılı kelam; “Porno Lobisi” biz değiliz “ahlaksız” olan ise sizsiniz ve internetimize dokunmayın yanarsınız.

7 Şubat 2014 Cuma

Deli Çocuğun Güncesi



" Bazı insanlar tektir, tek yaşar, tek görmek ister hayatı. Bazen gruplardan, kalabalıklardan daha tehlikelidir, etkilidir bu insan tipi. Kimseye verecek hesabı yoktur, riskleri sever, hatta sonucunu üstlenir, bedelini de kendi öder. Kimseye bağımlı değildir, onu anlamak zordur, kimliğini bilmek daha zordur. Gizeminden ve sırlarından tesadüf sonucu yakalanmadıkça kimsenin onu ele geçirmesi söz konusu değildir. Öyle amaçları ve arayışları vardır ki, bunlarda biraz değişikliğe gitse tüm kişiliğini yerlere atar. Etkisini ve karar gücünü yalnızlığından aldıkça tekdüzelikten her zaman kurtulur ,,, "

Özgür Bacaksız ( Deli Çocuğun Güncesi )

GÜNÜN ANLAMI...