İNSAN DÜŞÜNEN VARLIKTIR.

31 Ocak 2011 Pazartesi

"Kalbi kırmaya tek bir söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter".
C. Bukowski

Bir insana; "ya benimle olur musun ?" denir, "ya da benimle ölür müsün ?" İşte iki noktacık değiştirir anlamı..
Yılmaz Odabaşı

27 Ocak 2011 Perşembe

Once-Insan-Oldugunuzun-Farkinda-Misiniz

 Dil,Din,Irk Ayrımı Yapmadan Önce İnsan Olduğunuzun Farkında Mısınız ?









Haydi unutmayalım

Bu dayanışmayı

Zenci, beyaz, sarı, esmer

 
Birleşen özgür olur

Kendileri konuşsalar

Halklar hemen dost olur

Haydi unutmayalım

Nereden biz gücü alırız

Hem açken, hem de tokken

Haydi unutmayalım

Bu dayanışmayı

BERTOLT BRECHT

25 Ocak 2011 Salı


 Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatan dosttur. Unutma, 'Kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur'


Siz hiçbir sarrafın bağırdığını duydunuz mu?
Kıymetli malı olanlar bağırmaz.
Domatesçi, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz.
Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz.
İnsan bağırırken düşünemez.
Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir.
Popçular, folkçular boğazlarını patlatana kadar bağırıp duruyor.
Ama..!
Dede Efendi’yi okuyanlar bağırmıyor.

İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur

MUHTEŞEM YÜZYIL....

Haremde cinsel münasebet olmazdı. Hareme toplanan kadınlar padişahın “dünya ahiret bacısı” ydı. Osman Bey’den Vahidettin’e bütün padişahlar aseksüeldi. Padişah anneleri Kanuni’ye kadar eşeysiz üremeyle, kuluçkaya yatarak yumurtladılar çocuklarını... Kanuni’den sonraki padişahları ise leylekler getirdi! * Nasıl gidiyor? İyi değil mi? Devam edeyim o halde... Sarayda hiçbir sapıklık, sapkınlık olmazdı. 15 yaşındaki padişaha, 30 yaşında hanım alınmadı. Hiçbir padişah kardeşini boğazlatmadı. Deli İbrahim bir dahiydi. Viyana Kuşatması asrın en muhteşem askeri müdahalesiydi. 
* Yeter mi? Yeter. Hakikaten yeter! 
* Koskoca Hükümet’in kelli felli bakanları işi gücü bırakıp bir televizyon dizisine sardı... 
Ecdadımız aşağılanıyormuş! 
* Kurtlar Vadisi diye bir dizi var: Devleti devlet değil, mafya koruyor... Suçluları devlet değil, mafya yakalıyor... Mafya devletin savcısını kucağına alıyor... Devletin yargıcı mafya için yalan ifade veriyor... Vesaire vesaire... Bildiğin devlet aşağılanıyor! Ecdadımız aşağılanınca kötü de devletimiz aşağılanınca iyi mi? Hem siz devlet adamı değil misiniz? Devleti devlet adamı korumayacaksa, Bakırköy zabıtası mı koruyacak? 
*Kurtlar Vadisi demişken... 
Dizide bölüm başı 50 ile yüz kişi arasında ölüyor. Yılda 2500 ile 5000 kişi arası yapar... 
Ne tuhaftır ki Aile’den Sorumlu Bakan, ‘Muhteşem Selma’ sıkı bir Kurtlar Vadisi izleyicisi! 
Bakan demişken... 
Başbakan “3 çocuk yapın” diyor ama... 
Polat ve çetesi bu hızla devam ederse adam başı 3 değil 33 çocuk yapsak Kurtlar Vadisi’nde ölenlerin yerine koyamaya
Bilmiyorum farkında mı? CANDAŞ TOLGA IŞIK....(Alıntı)

Yemek de boş, içmek de,
Hatta yeri gelmeden sevişmek de.
Tam zamanında öpmelis...in mesela güzel gözlünü,
Tam zamanında söylemelisin sevdiğini
Gözlerinin içine baka baka.

Bisikletinin gidonunu
Tam zamanında çevirmelisin
Düşmemek için.
Tam zamanında frene basmalı,
Tam zamanında yola koyulmalısın.

Tam zamanında okşamalısın başını
O üzüm gözlü çocuğun
Hıçkırıklar tam dizilmişken boğazına,
Tam ağlamak üzereyken.

Tam zamanında koymalısın elini omzuna
En sevdiğin dostunun babası öldüğünde.

Tam zamanında tutmalısın düşerken
Üç yaşındaki sehpaya tutunan çocuk.

Tam zamanında acımalı yüreğin
Afyon'da Hasan Ağabey' in evi yıkılınca başına
Evsiz kalınca çoluk çocuk
Ki uzatasın elini bir parça.

Tam zamanında açmalısın kapını
Hayatına girmek isteyenlere.
Tam zamanında çıkarmalısın
Sevginden şımarmaya başlayanları.

Tam zamanında affetmelisin kardeşini
Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını
Seni gecenin üçünde arayıp da
Kafasının iyi olduğunu söylediğinde.

Tam zamanında öğretmelisin oğluna
Gerekiyorsa yumruk atmayı
Tam burnunun üstüne
Tiksinmeden pisliğinden,
Yukarı mahallenin sümüklü bebesi
Misketlerini zorla almaya çalışırsa.

Tam zamanında bağırmalısın
Acıyınca bir yerin.
Tam zamanında gülmelisin
Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde.

Tam zamanında yatmalısın
Yola çıkacaksan ertesi gün
Ve arabayı kullanan sensen
Sana emanetse çoluk çocuk
Ve kendin.

Tam zamanında bırakmalısın içmeyi
Son kadeh bozacaksa seni
Ve üzeceksen birilerini
Ertesi gün hatırlamayacaksan.
Tam zamanında ayrılmalısın misafirliklerden.

Tam zamanında konuşmalı
Tam zamanında şarkı söylemeli
Tam zamanında susmalısın.

Tam zamanında terk etmelisin gerekiyorsa
Annenin babanın evini,
Tam zamanında başka bir şehre gidip
Ayaklarının üzerinde durmaya çalışmalısın.
Tam zamanında dönmelisin memleketine.

Tam zamanında için titremeli,
Tam zamanında aşık olmalı
Deli gibi sevmelisin güzel gözlünü.

Tam zamanında toplamalısın oltanı
Belki de seni şampiyon yapacak
En büyük balığı kaçırmadan.

Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli
Tam zamanında ölmelisin
Iskalamak istemiyorsan hayatı.

Haydi şimdi kalk bakalım
Silkin şöyle bir
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi kalk bakalım,
Şimdi
YAŞAMAK ZAMANI.

Ben Haram ile Helali karıştırmam... 

Dost ile içilen 'RAKI' helaldir, 

'Puşt' ile içilen su bile Haram.. ;)

Ömer Hayyam

Eş seçmek kitap seçmeye benzer, iyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir ama içeriği sağlam olmadıkça, sonunu getirmek zordur.

Konfüçyus

23 Ocak 2011 Pazar

OZAN'CA: UĞUR MUMCU'YU SAYGIYLA ANIYORUZ.

OZAN'CA: UĞUR MUMCU'YU SAYGIYLA ANIYORUZ.: "Katiller Demokrasisi Hırsızlar Düzeni (1962-1971) 'Karanlıklarda çevrilen dolapları, kredi yolsuzluklarını, devle..."

22 Ocak 2011 Cumartesi

Yalnızlık

Yalnızlık
I
Yalniz kaldınız sanırsınız,
Biliyorum.
Yalnız bırakılmışsınız,
Biliyorum.
Ötesi yok.

II
Ötesi var:
Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir.
Yalnızlık
İnsanın kendine mektup yazması
Ve dönüp-dönüp onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir.


Özdemir Asaf

21 Ocak 2011 Cuma

ÖYLE BİR YERDEYİM Kİ


Öyle bir yerdeyim ki
Ne karanfil ne kurbağa
Bir yanım mavi y
osun
Dalgalanır sularda
Dostum dostum
Güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe

Öyle bir yerdeyim ki
Bir yanım çığlık çığlığa
Öyle bir yerdeyim ki
Anam gider Allah Allah
Kızım düşmüş sokağa
Dostum dostum
Güzel dostum
Bu ne beter çizgidir bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe


Hasan Hüseyin Korkmazg

YÜREĞİM SIZLADIĞI ZAMAN...

Yüreğim sızladığı zaman
Gece yarılarından sonra,şafaktan önce
Bilmediğim bir istasyondan,bilmediğim bir müzik geliyor kulağıma:
Uzak
vahşi
Karanlık…
Gece denizleri gibi bir müzik,
Batık gemilerli gece denizleri gibi bir müzik,
Çağırıyor,çağırıyor beni durmadan
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Duvarları banka afişli çok eski bir şehrin Cumhuriyet Caddesi’nde iki tüfek bir kelepçe,
Tüfekler garip garip
Kelepçe garip…
Öyle beter
Öyle çamur
Bir yaprak döne yuvarlana,
Bir akarsu bata çıka…
Koşuyor koşuyor bir kadın kelepçenin ardından
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Bir kara tank çıkıyor bir ağıttan,bir filmden,bir savaş romanından çıkıp yürüyor sevgilerin,özlemlerin üzerinden.
Aşkların,umutların,oyuncakların,küçük emeklerin,büyük kaygıların üzerinden geçip gidiyor.
Su gibi ilerliyor yangın
İşliyor kıtlık karanlığı
Ölüler birden bire şarkılaşıp
Virüsler bakteriler
Bütün dilleri birden konuşuyor her şey.
Çırpınıyor yerde bir damla kan
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Kör bir çeşme başında kör bir kadın geliyor gözlerimin önüne
Bütün iplikleri bütün iğnelere takıyor da
Ne iplikler bitiyor,ne de iğneler.
Götürülmüş oğluna mı
kaçırılmış kızına mı
Geçen günlerine mi
Unutmuş neye ağladığını
Ağlıyor,aranıyor
Aranıyor,
Bıkmadan
Bilmeden
usanmadan.
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yüreğim sızladığı zaman
Ciğerlerime çekerken kötülüğü,
Ellerimle dokunurken kötülüğe,
Ayaklarıma dolaşırken kötülük,
Şu taşı şurdan alıp şuraya koymamanın pis bunaltısı geçiriyor tırnaklarını gırtlağıma.
Kokuyor işyerleri
Kokuyor günaydınlar.
Ne varsa verilmemiş,
Alınmamış ne varsa;
Edilmemiş söz,
Patlamamış öfke,
Uyutulmuş ne varsa
Ne varsa kokuyor birden bire
Ve kayıyor bir şey parmaklarımdan,
Ve belki de işte o zaman başlıyor sızlamaya yüreğim.

Yani ben dört mevsime bölerek bu yürek sızısını,
Günlere,saatlere bölerek bu yürek sızısını,
Sokağım,kentim,vatanım sanarak bu yürek sızısını,
Bir yaprağı durmadan işliyorum bu ölümsüz ağaca.

Günlere, saatlere bölerek bu yürek sızısını...


Hasan Hüseyin KORKMAZGİL

Erkeğin de, kadının da terbiyesi birbirleriyle tartıştıkları zaman belli olur.
 Bernard SHAW

Oyuncak ve insan kalbi çok benzer birbirine. Bazen tamiri olmaz ikisinin de...
Sunay AKIN 

 
Sanırım hayâl kurarken malzemeden çalıyoruz, çünkü sürekli yıkılıyor!
 J.CHRİSTOPHE

20 Ocak 2011 Perşembe

Aşk İki Kişiliktir
Değişir rüzgarın yönü
Solar ansızın yapraklar;
Şaşırır yolunu denizde gemi
Boşuna bir liman arar;
Gülüşü bir yabancının
Çalmıştır senden sevdiğini;
İçinde biriken zehir
Sadece kendini öldürecektir;
Ölümdür yaşanan tek başına
Aşk iki kişiliktir.
Bir anı bile kalmamıştır
Geceler boyu sevişmelerden;
Binlerce yıl uzaklardadır
Binlerce kez dokunduğun ten;
Yazabileceğin şiirler
Çoktan yazılıp bitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksende sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
Uçarı kuşu sevdanın
Alıp başını gitmiştir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş, gözden.
Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
Gece camlara sürtünürken;
Çünkü hiç bir kelebek
Tek başına yaşayamaz sevdasını,
Severken hiçbir böcek
Hiç bir kuş yanlız değildir;
Ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.


Ataol Behramoğlu

19 Ocak 2011 Çarşamba

Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama,
Biraz duraksa..
Neler olup bittiğ
ine anlam verme !
Mutlaka yanlış bir şey oldu..
Düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi,
Ve varlığın ile buluşamadı.

Sorun yok, sadece bekle..

Güneş doğacaktır.
Rüzgar esecek ve yağmur yağacaktır.
Zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur !

İzlemeye devam et..
Şahitlik güzeldir, hem olayın dışındasındır hem de içinde.
Zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur..

"Hayat üçbuçukla dört arasındadır.
Ya üçbuçuk atarsın, ya da dört dörtlük yaşarsın"
.

Neyzen Tevfik" .

13 Ocak 2011 Perşembe

Merakımdan soruyorum.. el ele 'tutuşan' bir çift gördüğünüzde sizde benim gibi üşüyormusunuz ?
  Ece Ayhan

"Sizin sevdiğiniz ile sizi seven asla aynı kişi değildir".
C. Palahniuk

"Artık insanları tanımak için zaman kaybetmiyorum; nasıl olsa onlar zamanı gelince kendilerini tanıtıyorlar".
Paul Auster

''Acıya kahkaha atabilmek bir sanatsa eğer; ben çok pahalı bir tabloyum.''
C. Bukowski

"İnsanlarla yüzyüze konuşarak her sorunu halledebilirsin; ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin".
P. Neruda

9 Ocak 2011 Pazar

'Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun?' dedi. Öleceğini bildiği halde yaşadığını unutmuştu...
Gabriel Garcia  MARQEZ

6 Ocak 2011 Perşembe

Aile Bilgeliği - Robin Sharma
Çoğumuz hayatımız boyunca gerçek kişiliklerimizi saklayan sosyal maskeler takıyoruz.İnsanlığın tüm renklerini sergilemek yerine dünyanın olmamız istediğini sandığımız kişinin heykeli haline dönüyoruz.İnsanların söylememizi istedikleri şeyleri söylüyor,giymemizi istedikleri kıyafetleri giyiyor ve yapmamızı istedikleri şeyleri yapıyoruz.Kaderimizde yazan hayatı sürmek yerine başkaları gibi yaşıyoruz.Böyleliklede yavaş yavaş ölüyoruz.
'Ölüm ölmenin birçok yolundan birisidir.' demiş Kaşif Alvah Simon.

4 Ocak 2011 Salı

Ruhumuzla Buluşmak

Evet, önce göz görür fakat ancak ruh sever. Ayrıca ruhumuz olmadan eş ruhumuzu bulmak gibi bir şansımız olmadığına da eminim... İşte bu yüzden içimiz de sürekli bir eksiklik duygusuyla yaşıyoruz hepimiz. İşte bu yüzden sürekli duvarlara çarpıp, çarpıp kendimizi kanatıyoruz ve işte bu yüzden mutluluğu bir türlü yakalayamıyoruz... Gerçekte hız çağında yaşıyoruz. Her şey o kadar hızlı geçiyor ki, ne işe , ne arkadaşlarımıza, ne ailemize, ne çocuğumuza, ne kendimize yeterince vaktimiz kalmıyor. Akrep ve yelkovanla yarış halindeyiz. Bu yüzden bütün ilişkiler yarım yamalak, bütün sevgiler bölük pörçük. Sevmeye bile vaktimiz yok bizim. Oysa teknolojinin nimetlerinden fazlasıyla yararlanıyoruz. Ne çamaşır yıkıyoruz ne de bulaşık, çayımızı kahvemizi makineler yapıyor. İşlerimizi bir telefon, bir faksla hallediyoruz. Uçaklar bizi iki saat içinde dünyanın bir ucuna taşıyor. Hatta artık gitmeye bile gerek yok, internetle dünya elimizin altında. Ama yine de vaktimiz yok işte!

Can Dündar

1 Ocak 2011 Cumartesi

"Yollar"

İnsanlığı büyük tehlikelere sokan hep sözde "kısa yollar" oldu, daha kısa bir yolun bulunduğu haberlerinin sevinciyle hep yllarından ayrılıyorlar... ve yolunu kaybediyorlar.

'Hepimizin Akılsızlığı Nerde Yatıyor'

Biz hâlâ yanlış dediğimiz yargılardan, artık inanmadığımız öğretilerden sonuçlar sonuçlar çıkarıyoruz.... duygularımızla


'Yönetmek'

Kimileri yönetme işinden zevk aldıkları için yönetirler; kimileri yönetilmek istemedikleri için:- Son belirtilen yöntem şekli, bu iki köyüde sadece en az kötü olanıdır.

'Unutmak'

Unutma diye bir şeyin olduğu henüz ispatlanmamıştır; bildiğimiz, tekrar anımsamanın gücümüz dahilinde olmadığıdır. Geçici olarak, gücümüzün bu boşluğuna "unutmak" sözcüğünü koyduk, sanki dizinde bir fazla yeti varmış gibi. Ama sonuç olarak bizim gücümüz dahilinde olan ne var ki! -Eğer bu sözcük gücümüzün bir boşluğunda duruyorsa, öteki sözcükler gücümüze ilişkin bilgimizin ir boşluğunda durmak durumunda değiller mi?

"Neden ile Sonuç!"

-Bu aynada - ve aklımız bir aynadır - düzensizlik gösteren bir şeyler oluyor, belirli bir şey her seferinde başka belirli bir şeyi takip ediyor... onu biz deliler, algılamak ve adlandırmak istersek " neden ile sonuç diye adlandırıyoruz1 Sanki bir şey anlamışız ve anlayabilirmişiz gibi. Biz "nedenlerin ve sonuçların" imgelerinden başka şey görmedik! Ve şimdi bu imgelilik, birbirini takibi olan bağlantının kavranmasını olanaksız kılıyor!

''Kuşkucunun Sakinleştirilmesi''

- "Ne yaptığımı hiç bilmiyorum! Ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyorum!" -Haklısın ama yaptırılacağından kuşkun olmasın! her an! İnsanlı

Nietzsche/ Seçilmiş Düşünceler....